Yine zindan oldu gecem,
Gecemde vardı yüz bin âlem.
Aklım semada muallâk,
Kırdı fikir tabiatımı kâinatı yazan kalem.
Eli fitilli bacılar evlerine döner, ağdalarken kuytulardaki son gölgeleri seher
Başlar yağmur parçalar bedeni, gazap mı rahmet mi bilemem eğer ki gelen,
Gelen hoş gelir sefa gelir yukarı bakınca göremediğimden
Ve aşk bulduğum, evvel zelzelelerimden sonra durulduğum
Eşiti yok zıttı yok önü yok, öncesi yok,
Bilinen ve bilinmeyen uygarlıklarımda
Asma bir köprüde aldım verdim yapıyorum Azrail ilen
Canım üzerine
Aldım, verdim, verdim, verdim
Aldıklarımı da bıraktım
Hırkamın cebi yok
Son damlasına geldim hayat yağmurunun
Hoşçakal dedim,
Sanki göğüs cebinde seni saklayacak ben değilim,
Tatlı tatlı kaşınan yaram olacaksın,Yel vurdukça
Karşıma bir sen daha çıkana değin
Varlığın ve yokluğun kenarında,
Düştüğün yer sıcak,
Söyle kuzum nerede yaralandın.
Derdin ya: gerekirse yaşamın kabuğunu soyar yeriz,
Mecburiyetten.
Bayrağında dört renk,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!