Turuncunun güneşe verdiği renk gibi
Gözlerinin altında renginle ısınır bedenim
Sarıdır gündüze rengini veren
Beni aydınlatan sadece gözlerin
Cesaretim kibrit çöpü gibi yanıp söner
Kötü bir durumdur sayendeler demir atmak
Sayendeler ziyareti uzun sürdü ömür
Suç mahkemede delille çıktı karşına
Gözler ise kırdı hükmün kalemini
Bu kadar gama dayanmaz yürek
Yanıyor ülkemin bağrı
Sert eser oldu Fıratın yeli
Üşüyor sübyanın eli, yüzü
Bir afet, bir dert, bir hüzün
Cennetin mülkü sübyana erdi
Gözleri mavi gönlü deniz yârim
Kimi zaman hoyrat, kimi zaman durgun
Bu aralar çok suskun
Gözleri derya adı güzel yârim
Bir zaman sustu sözlerinle
Dost diyip elden verdik
Az değil ömür serdik
Serden geçtik, yardan geçtik
Dost elden eldir bugünde
Gurbet elde yalnız kaldık
İsimsiz bir kasabanın yeli
İsimsiz bir gönüle değdi
Cümle insan sessizce
Adına hüzün dedi
Cennet gözlü ceylana rastladı
Sen can evimden bir sessin
Sen sözlerimin gittiği yolsun
Sen sabahları hayatıma güneş
Sen yolumda yönsün
Sen kadrine söz olamayan Rabbimin bana hediyesi
Sen denizlerin mavisisin
Günler yine sessiz
Artık kuşlardan da ses yok
Bahar küsmüş sanki marta
Güneş uykusuz kalmış
Karanlık artık ayada yaramıyor
Tuhav bir boşluğa düşmüş bir hayal gibi
Çok yanlız bir kuyuda çıkmaz sesim
Hayaller sessiz haziranda üşür bedenim
Bir güneş beklerim bir ay
Ne karanlıktan korkarım o gün ne ışıktan
Vatandır tek davam ben aşkın en gururlusunu isterim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!