Pekmeze kavuşabilmesi gibiydi onunla aşk kabaklı çöreğin. Annemin katıksız bakışları vardı gözlerinde gözlerimde sevdiğimin. Peki derdi hep seni çok özledim herzaman ki yere gel dediğimde. Anlayamazdı kimse aşkımızı aşk değildi sanki sevdaydı biteviye. Tan yeri gibi aydınlatırdı karanlığı sevgimiz körelmiş yürekleri. Yar değildi sanki canımda candı kalbimde atan ekmeğin tuza hasreti gibi. Ağlardım sesini duymadığım yalnız gecelerde yaşanmamış sayardım. Mamafi, ölmek gibi bir şey onun yokluğu onsuzluk sa ömrümün sonu.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim