Gül Goncam…
Çok iyi biliyorsun ki delirir kahverengi gözlerim, seni görmezse bir gün. Paslı bir çivi gibi ayrılığının dinmeyen kanaması kangren eder yüreğimi. Delirir, soğumaz ateşi, kül olmaz, yangınımın. Ama yinede direncim yıkılmaz inan ki. Kavuşmanın umudunu yitirmek kokusu dimdik tutar bedenimi.
Savrulurum eylül rüzgarlarında kuruyan o son sarı yaprak gibi. Bir çığlık olur yalnızlığım, sarar sinemaların başı boş, yüreğim gibi karanlık matinelerini. Eğleşir üç tekerlekli bisikletlerle, trafik polislerinin şapkalarının kıvrımlarında dolaşır. Sonra dalar delik ceplerinden içeri.
Birazcık ısınmak ister avuçlarımda, dinmek ister, dinlenmek ister saatimin tiktaklerin de, zamanda atlı karınca yolculuğuna özenir. Üşürüm mateminde ruhumun, mavileşen yalnızlığında. Gruba yürürüm aralık akşamlarımda. Engindeki martılar bile güler yalnızlığıma.
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta