Uyanır sabah geceden kalma,
Hatırına evvelden anılar çalar, dedikçe çalma.
Ölmeyi öğrenmeye çalışır yaşamayı asla,
Tanıştırayım onun adı faniye.
Oturur gece köşede, itten beter kılık,
Bir elinde cigarasi,diğerinde bir vesikalık,
Çeker zehri içine uzaklara dalıp dalıp.
Tanıştırayım onun adı faniye.
Ne laflar yedi sanarsın onda yok gurur,
Sustuklarini, söyleyemediklerini yazar durur,
Pişmanlıklarını karşısına alır oturur.
Tanıştırayım onun adı faniye.
İnsanoğlundan kesmiş iyice medeti,
Hiç olmamış unutmak gibi bir niyeti,
Geçmişte yaşamakmış ebediyeti,
Tanıştırayım onun adı faniye.
Geç günleri ayları, onsuz geçirememis saniye,
Cepler dolusu pişmanlık götürmüş hep haneye,
Ve bir kişi bile almamış onu kâleye,
Tanıştırayım onun adı faniye.
Kalem damat,gelin kağıt hasretle bir düğün,
Dudakları kurumuş, boğazında bir düğüm,
Kötü bir kelam gibiysen geçmişe sövdüğün,
Yoksa.. yoksa senin adindami faniye?
Yıkmışlarsa tüm kurduğun hayallerin surlarını,
İcmişsen zamanın hasret değmiş sularını,
Tanımaya tenezzül etmiyorsan kâinattaki insanogullarini,
Bence senin adında faniye.
Kayıt Tarihi : 25.4.2023 09:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Faniye isminin farsça da anlamının geçmişte takılı kalan kişi olduğunu öğrendiğim zaman, bu şiiri yazmıştım
Hayırlı sınavlar fani ve aciz kardeşim.
TÜM YORUMLAR (2)