Son yaz, iki bin on dokuz, yirmi bir kasım
En az otuz iki eğitimciydik
Ömür gibi uzayıp giden bir patika yoldan
Yürüdük, ormanın kalbinden geçtik
Güneşin güldüğü bu öğle vakti
Güz sermiş eteğini mutluluktan
Işıldayan bir yaprak önümüzü kesti.
Tebessüm ediyordu diğer yapraklar
Cümle renklerden bir türkü tutturmuşlar
Gözlerinde kadifemsi çocuk neşesi
Biz bugün ormanın kalbinden geçtik
Sarısı yeşili kahverengisi
İçlerinden en çok morunu sevdik
Elini uzattı yaprak durdu kalbim
Şahittir ağaçlar, bakıyorlardı
Bizi beklemişlerdi belki bunca mevsim
İçimizden birini mutlaka tanıyorladı
Sonbaharı uğurlayan kişi, acaba kim?
Sevgi bazen duymaktır bir çiçeği bilirim.
Ruhunun aynasında büyütürcesine
Sevinç ve hüzün birlikte nakşolmuş efendim.
Doğanın kalbinde bu ihtişam ne?
Son yaz, iki bin on dokuz, kasımın sonu
Yuvacık, saklı vadi öğretmen doldu
Yedik içtik, sonra, günler geçiyor
Durdum, baktım, toprak ne kadar zengin
Hem cömert, hem mesut, hem de çok narin
Sucuğun tadı da gayet güzeldi.
Hüseyin İlhan
Kayıt Tarihi : 24.11.2019 15:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir yürüyüş sonrası akılda kalanlar.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!