onu özlediğim zaman,
saçlarından aldığım matem karası telcikleri kokluyorum.
onun resmine sarılıyorum,
ama doldurmuyor yerini hiçbirşey,
ben onsuz, o hiçkimsesiz.
hani küçük bir çocuğun, kocaman bir bozkırda,
Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin;
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?
Devamını Oku
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?