Onu Bir Gün Görmedim Şiiri - Yorumlar

Faruk Nafiz Çamlıbel
54

ŞİİR


517

TAKİPÇİ

Yüzüme sert çizgiler çekti senin adını,
Hasret saatlerini saydı saçımda aklar.
Senin ağzından çıkan bir cümlenin tadını
Ne bugün içki verdi,ne bu gece dudaklar!

Sorma,nasıl yollarda tutunabildiğimi,
Nasıl siyah rüzgara yaşımı sildiğimi...

Tamamını Oku
  • Ali Koç Elegeçmez
    Ali Koç Elegeçmez 26.11.2006 - 23:13

    Büyük üstattan bir gecenin anatomisi..
    Off offf be offf offf...!
    'Yüzüme sert çizgiler çekti senin adını
    Hasret saatlerini saydı saçımda aklar
    Senin ağzından çıkan bir cümlenin tadını
    Ne bugün içki verdi ne bu gece dudaklar!

    Sorma nasıl yollarda tutunabildiğimi
    Nasıl siyah rüzgara yaşımı sildiğimi
    Görür görmez kapında yere devrildiğimi
    Ürperdi bir tekinsiz kedi gibi sokaklar

    Gece muzlim şeklini bana çizmese perde
    Sesin bir sırça gibi kırılmazsa içerde
    Beni bugün serilmiş görenler orta yerde
    Yarın da bir çukurun içinde bulacaklar'

    Cevap Yaz
  • On İki
    On İki 26.11.2006 - 20:18

    Çamlıbel'e biraz daha yakından seslenmek lazım. Yankısı olacaktır elbet. Ama daha tanımıyoruz bile kendisini, baksanıza buradan onu tebrik ediyoruz ...

    Cevap Yaz
  • Salim Kanat
    Salim Kanat 26.11.2006 - 17:32

    Hasret çelik perde !'
    demiş yorumcu.. haklı.. hasret çelik çark; ezer..

    Cevap Yaz
  • Latif Sarı
    Latif Sarı 26.11.2006 - 16:18

    Zayıf bir şiir. Üstadın daha güzel şiirleride vardı. Bir ''Han Duvarları'' Şaheser.

    Cevap Yaz
  • Aysun Asar
    Aysun Asar 26.11.2006 - 15:48

    Yüzüme sert çizgiler çekti senin adını,
    Hasret saatlerini saydı saçımda aklar.
    Senin ağzından çıkan bir cümlenin tadını
    Ne bugün içki verdi,ne bu gece dudaklar!

    Sorma,nasıl yollarda tutunabildiğimi,
    Nasıl siyah rüzgara yaşımı sildiğimi...
    Görür görmez kapında yere devrildiğimi
    Ürperdi bir tekinsiz kedi gibi sokaklar.

    Gece muzlim şeklini bana çizmese perde,
    Sesin bir sırça gbii kırılmazsa içerde,
    Beni bugün serilmiş görenler orta yerde
    Yarın da bir çukurun içinde bulacaklar...

    ne denilebir ki,
    muhteşem!
    muhteşem ötesi...
    ruhu şad olsun büyük üstadın!
    saygılarımla...

    Cevap Yaz
  • Recep Karacığa
    Recep Karacığa 26.11.2006 - 13:31

    Zaman işte içinde neleri yaşatıpta geçip giden zaman.

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Celep
    Hüseyin Celep 26.11.2006 - 11:27

    Benim derdim başka.
    Herkesler iyi taraflarıyla benden,
    Herkesler yanlış taraflarıyla karşıdan.

    Yanlışa yanlış,
    doğruya doğru demek insanlık görevi.

    ..............

    ....Zalimsiniz

    Zalimler elinden, perişan millet;
    Hayâsız baş tacı, tesettür hakir.
    Kemikler altıda, onulmaz illet.
    Zikir Hakk’a, ya Ebubekir, zikir.

    Alınterimizi, taşır kolunda,
    Çok mesafe almış, şeytan yolunda,
    Allah diyor ama kadeh elinde,
    Tükür yüzlerine, ya Ömer, tükür.

    İlim kapısını, kapatmış bize;
    Sanır ki böylece, geliriz dize.
    Mümkünü yok, boyun eğmeyiz size,
    Şükür Müslüman’ız, ya Osman, şükür.

    Sabırla bekle sen, kızım yarını;
    Sen ki Yavuzların, yılmaz torunu.
    Çek de gel, ya Haydar, Zülfükarını,
    Bitir zalimleri, ya Ali, bitir.

    Hüseyin Celep
    (2002 – Ankara)

    Hürriyetimi istiyorum!






    Cevap Yaz
  • Ulvi Ziya
    Ulvi Ziya 26.11.2006 - 10:47

    Anlaşılır,ilk bakışta...
    Sonra ;eller,hep alkışta...
    Okuyan,hayranlık duyar ;
    Üstâdlar,böyledir işte...

    Cevap Yaz
  • Ali Koç Elegeçmez
    Ali Koç Elegeçmez 26.11.2006 - 01:42

    Şiir, buram buram Faruk Nafiz Çamlıbel kokuyor!
    Ve harika ..Tam puan üstadımın..

    Cevap Yaz
  • İbrahim Necati Günay
    İbrahim Necati Günay 27.11.2005 - 00:12

    Onu Bir Gün Görmedim

    Yüzüme sert çizgiler çekti senin adını,
    Hasret saatlerini saydı saçımda aklar.
    Senin ağzından çıkan bir cümlenin tadını
    Ne bugün içki verdi,ne bu gece dudaklar!

    Sorma,nasıl yollarda tutunabildiğimi,
    Nasıl siyah rüzgara yaşımı sildiğimi...
    Görür görmez kapında yere devrildiğimi
    Ürperdi bir tekinsiz kedi gibi sokaklar.

    Gece muzlim şeklini bana çizmese perde,
    Sesin bir sırça gbii kırılmazsa içerde,
    Beni bugün serilmiş görenler orta yerde
    Yarın da bir çukurun içinde bulacaklar...

    Faruk Nafiz Çamlıbel

    Han Duvarları Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı Bir dakika araba yerinde durakladı. Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar... Gidiyorum, gurbeti gönlümle duya duya, Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık, Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı... Arkada zincirlenen yüksek Toros dağları, Önde uzun bir kışın soldurduğu etekler, Sonra dönen, dönerken inleyen tekerlekler... Ellerim takılırken rüzgarların saçına Asıldı arabamız bir dağın yamacına, Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık, Yalnız arabacının dudağında bir ıslık Bu ıslakla uzayan, dönen kıvrılan yollar. Uykuya varmış gibi görünen yılan yollar Başını kaldırarak boşluğu dinliyordu. Gökler bulutlanıyor, rüzgar serinliyordu. Serpilmeye başladı bir yağmur ince ince, Son yokuş noktasından düzlüğe çevrilince Nihayetsiz bir ova ağarttı benzimizi Yollar bir şerit gibi ufka bağladı bizi Gurbet beni muttasıl çekiyordu kendine Yol, hep yol, daima yol... bitmiyor düzlük yine. Ne civarda bir koy var, ne bir evin hayali Sonunda ademdir diyor insana yolun hali, Arasıra geçiyor bir atlı, iki yayan Bozuk düzen taşların üstünde tıkırdıyan Tekerlekler yollara bir şeyler anlatıyor, Uzun yollar bu sesten silkinerek yatıyor... Kendimi kaptırarak tekerleğin sesine Uzanmış kalmışım yaylının şiltesine, Bir sarsıntı... uyandım uzun suren uykudan; Geçiyordu araba yola benzer bir sudan Karşıda hisar gibi Niğde yükseliyordu, Sağ taraftan çıngırak sesleri geliyordu; Ağır ağır önümden geçti deve kervanı, Bir kenarda göründü beldenin viran hanı. Alaca bir karanlık sarmadayken her yeri Atlarımız çözüldü, girdik handan içeri Bir deva bulmak için bağrındaki yaraya Toplanmıştı garipler şimdi kervansaraya. Bir noktada birleşmis vatanın dört bucağı Gurbet çeken gönüller kuşatmıştı ocağı, Bir pırıltı gördü mü gözler hemen dalıyor, Göğüsler çekilerek nefesler daralıyor, Şişesi is bağlamış bir lambanın ışığı Heryüzü çiziyordu bir hüzün kırışığı, Gitgide birer ayet gibi derinleştiler Yüzlerdeki çizgiler, gözlerdeki çizgiler... Yatağımın yanında esmer bir duvar vardı, Üstünde yazılarla hatlar karışmışlardı; Fani bir iz bırakmış burda yatmışsa kimler, .......... ..........



    Çoban Çeşmesi



    Derinden derine ırmaklar ağlar,
    Uzaktan uzağa çoban çeşmesi,
    Ey suyun sesinden anlıyan bağlar,
    Ne söyler su dağa çoban çeşmesi.

    'Göynünü Şirin'in aşkı sarınca
    Yol almış hayatın ufuklarınca,
    O hızla dagları Ferhat yarınca
    Başlamış akmağa çoban çeşmesi...'

    O zaman başından aşkındı derdi,
    ..........
    ..........


    Faruk Nafiz Çamlıbel


    Faruk Nafiz Çamlıbel Ne yazsam azdır.Böyle üstadın ellerinden öpülür. Ellerine sağlık üstad.Mekanın cennet olsun. Dr. İbrahim Necati Günay.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta