Onu anlatabilmek Şiiri - Halis Aydın

Onu anlatabilmek
Satır satır, mısra mısra yürek yürek yazabilmek
Meleklerin paklığında ak sayfalara

Onu anlatabilmek elini taşın altına koyarak ama
çekinmeden, korkmadan
Ankara’yı hüzne boğan
Telaşlı ve kırılgan bir yağmur havasında
Sevda yüklü bulutlara dönüp yüzünü
Bir yanık Türkü söyleyebilmektir çoşkuyla

Onu anlatabilmek
Kanadı kırık bir kuşa, yem verirken gözlerin acıyla dolarak
Anne şefkatinde sıcak duyguları hissedebilmektir yüreğinde
Yürekler dolusu sevinç taşıyabilmektir -akıp giden yarınlara

Onu anlatabilmek
İçine göğün maviliğini hırsla doldurarak

Bir çiçektir o
Kendi dibine kendi su taşıyan
Hiç kimse duymadan için için sararırken yaprağı yemyeşil kalan

Kırlarda
masmavi çiçeklere sevgiyle konan
kırmızı bir kelebektir o
konduğu her yere sevinç,umut ve sevgi taşıyan
:
Ağladığında yanağından süzülen damlaları elinin tersiyle silendir
Kendine haindir
Dostunun düşmanına mavzerdir
Namlusu harbilenmiş tüfektir

Umuttur o
Beklemediğin anda çıkagelen
Yağmurdur
Sevdası tükenmiş barajlara - damla damla hayat taşıyan

O yarındır
Bugünlerde sevinçle beklenen
.
Işıktır o
Yanlızlığın yüreğini bıçak gibi kestiği kör karanlık gecelerde
yüreğine parıl parıl parlayan

Onu anlatabilmek
elini taşın altına koyarak ama
yüzleşerek kendinle
ve daha düne küfretmeden
Daha önce neredeydi demeden
Geçmişinde tanımamışlığına kızmadan

Varoşlarda ekmektir o, uğruna ölümlere gidilen
Yer altında umuda kazma sallayan
umutsuz bir madencinin yüreğindeki emektir

Devrimdir o
köhne zamanlara çığır açan
Yüreğimdir o benim
İri üzüm gözleri ile geceme dolandır
.
Sevdamdır
Sevda kavgamda neferimdir

Onu anlatabilmek
Kör zindanlarda ışığı ifade edebilmektir

Onu anlatabilmek
Sevgiden,şefkatten,aşktan ve umuttan kopmadan ama

Kimi zaman hüzündür o, ayrılıktır
Yüreğine saplanmış sızıdır
Baldan tatlı acıdır
Gariplere bacıdır
Ve yorgundur yüreği
izlediği Filmlerde çaresizlere ağlayan
iki gözü iki çeşme kadındır

Ama o tenimdir
Elimle her dokunduğumda bedenimdir

Benimdir Yüreğimdir o benim