KÂLP-GÖNÜL-SEVGİ
ISBN:
DİZGİ:
BASKI:
İLETİŞİM.ATA MAH.633SOKAK.NO:2 EFELER-AYDIN
GSM:0537 474 8103
SUNUŞ-1
Anadolu kokan kalemler bilirim, insan yüreklerine boşaltıverir şiir dizeleriyle kendi yüreğini. Doğduğu coğrafyadan aldığı hızı ve ilhamı bir aşk bayrağı olarak sevgi burçlarına dikiverirler. Milli veznimiz hece ile yazdıkları şiirlerinde, karanlığa ışık olurlar; yakından da yakın, en yakınları başta olmak üzere bütün bir millete güzellik ve doğruluk meşalesi olup parıldarlar. Aile bağları kuvvetli olan bu gönül erleri, birlikte yaşadıkları aile fertlerinin ve içinde yaşadıkları toplumun gözü, dili, yüreği olurlar. Genellikle “öğütçü” bir üslupla dizdikleri şiir halısında kendi milli renk ve desenlerini destan ederler. Ölenle ölürler, ağlayanla ağlayıp gülenle güler onlar. Ve onlar ki, oğulları askere gidende oğullarından evvel kendileri ulaşırlar kışlaya. Vatan için, cepheye düğüne gider gibi giderler. Her şey “yurt” için parolasından vaz geçmezler, çocuklarının, eş, akraba ve yakınlarının dertlerini kendilerine dert edinerek, “ezan susmasın-bayrak inmesin” idealine ulaşırlar. Kutsal gecelerde mahyalarda kandil olup aydınlatırlar içimizdeki dehlizleri, dualar, âminler gönderirler cami veya mescid saflarından göğün en üst makamına. “Bir’de bir olmanın hazzını” yansıtırlar duygu yağmurlarıyla. İman ve Vatan denildi mi, en öndedirler. Elinizde tuttuğunuz bu eserin yazarı şair Fuat GÜRSOY, tarifini yapmış olduğum “Anadolu kokulu kalemlerden” birisi. Eserinde, bu tespitlerimin doğruluğunu göreceksiniz. Millî veznimiz hece ile; yalan olmayan, yapmacıksız, samimi ve candan bir söylemle; edebi sanatlara yönelmeden, yürek sesini şiir şiir döküvermiş şairimiz. Bu duygu dökülüşü esnasında, şiirin kalıp, durak, kafiye, redif, uyak gibi enstrümanlarını kaygısız, içinden geldiği gibi kullanmış. Derin duygu ve söylem dalgalarına girmeden, gördüklerini, yaşadıklarını; daha doğrusu ömür treninin yol boyu gidişini resmetmeye çalışmış. Kolayca söylenmiş, anlaşılır ve senelerin koynundan sıcacık derlenmiş mısralarla, “Bekilli” asmalarının üzüm ışıltısını takdim etmeye çalışmış…
Böyledir zaten, Anadolu üzüm bağlarından pekmeze, oradan insanların sofrasına “Bismillâhlarla” uzanan dualı ışıklar, içten ve dostçadır. İthal değildir ve içlerinde yad-yaban-özenti dolu tek bir sözcük bulamazsınız.
Şiirini önce mahallî ve millî doruklara taşır, ardından evrensel boyutlara yükseltir bizim şairlerimiz. Anadolu basınından ve aynı şiir sitelerinde şiir yazmamızdan tanıdım şairimizi. Oralardaki söylem ve ses rengini bu eserinde de devam ettirmiş. Dostluğumuzun sırrı işte bu noktada başlamış ve gelecek zamanlara da akıp gidecektir. Tasavvufta “kişi kendin bilecektir”, “kendini bilmeyen ne bilecektir” mealindeki sözün özü, ballar balıdır ortak noktamız. Önce candan da can, yakından da yakın olanların yüreğinde taht kuracak ki şair, sonra diğer insanların gönül meclislerinde yer bulabilsin. Zerreden sonsuzluğa akışın türküsü böyledir işte…
Sözü fazla uzatmadan, sizleri şairimizin şiir dünyasında bir yolculuğa çıkmaya davet ediyorum. Buyurun, hep beraber girelim dost meclisinden içeri; içerde Anadolu kokulu bir yürek var, şiir var bizleri bekleyen... Saygılarımla…
Mustafa CEYLAN
BEĞENCE-2
SEVGİ İLE MESAJLAR VEREBİLMEK
Bir tek sevgi yeterli, mutlu olmak çok kolay
Ayrılmasın yıllarca, bir yaşasın okla yay
Çocuklar ve kuşları, örnek almalı hayat
Hoşgörüyle tanışın, mutlu olmak çok kolay...
Dünyayı kurtaracak sevgi, şiirle buluşunca güzellikler ortaya çıkıyor. Etrafımızı saran kavgaların, kötülüklerin, sıkıntıların ilacı; iyi-doğru ve güzel adına mesajlar veren şiirlerdir. Bu anlamda Fuat Gürsoy yılmadan, yorulmadan, bıkmadan, usanmadan yazıyor, yazıyor.
Sanatın bir dalı ile uğraşmak ve bunu sanatseverlere ulaştırmak önemli bir ayrıcalıktır. Yarınlarda iz bırakmak, iyi bir şekilde anılmak için eserler vermek, eserler yazmak gerekir. “İki günü denk olan zarardadır” inancı ile yaşadığımız her gün, geçen günlerden daha dolu ve daha verimli olması hedefimiz olmalıdır.
Kültür ve sanata bu kadar az değer verildiği bir dönemde Fuat Gürsoy’ları desteklemek ve alkışlamak gerekir.
Unutmayalım ki yarınlarımızda daha güzel, daha mutlu bir dünyada yaşayabilmek için kültür ve sanata verilen değer birinci derecede önem taşıyor.
Suların kirletilmediği, gökyüzünde kuşların, yeryüzünde çiçeklerin ve çocukların özgürce yaşadığı, savaşların ve kavgaların olmadığı bir dünyada; şiirlerde buluşmak dileğiyle…
Kalbi; sevgi, barış, hoşgörü ile dolu herkesi bu kitabın sayfalarında bekliyoruz.
Kardan ak, sudan berrak, kavgadan uzak kalabilmenin mücadelesini verenler; umudumuz sizlersiniz. Unutulmaması gerekir ki; başarı, başarıya inananların olacaktır. Bırakın; başarısızlık kendini küçük görenlerin olsun.
Gündüz AYDIN
Eğitimci, Şair ve Yazar
Salihli Yazarlar Birliği Başkanı.
BEĞENCE-3
FUAT GÜRSOY VE ŞİİRLERİ ÜZERİNE
Ünlü şairlerimizden Yahya Kemal: Şiir doğrudan doğruya fikri söyler. Demek ki sanatların en beşerisidir şiir. İnsanı dile getiren sanat dalıdır şiir. Musikinin notası vardır, fakat şiirin yoktur. Şiirde nota yapmak imkân haricidir. Şiirde yenilik getiren Oktay Rıfat ise şöyle der: İyi ozan her zaman, her yerde birbirine benzer. Benzer yöntemlerle derdini anlatır. Öte yanda Ceyhun Akuf Kansu: şiirde doğa az gelişmişliği aşar, çiçeği, yağmuru, yüreği ve diliyle bir konuyu ortaya koyar” der. Tokatlı şair Cahit Külebi ise: En zengin en görgülü, bulunduğumuz ata kalıtımızdır. Şiirimiz Anadolu’ya ve halkımıza yönelmekle bütün sanat dallarına bakarak önde gitmiştir” diye ifade ederler.
Fuat Gürsoy,Denizli’den, Aydın ve Ege’nin sıcak ikliminden geliyor. Dolu, dizgin bir gelişi vardır. Uzun yıllardan beri şiirle uğraşıyor, sanat, kültür dergilerini okuyor, şiir etkinliklerine katılıyor. Bazı dergilerde, antolojilerde, seçkilerde kimi zaman şiirleriyle görünüyor. Lâkin hiçbir zaman “ben şairim” demiyor. Alçak gönüllü bir kişiliğe sahiptir. Şiirlerini daha çok halk şiiri geleneğine uygun olarak yazıyor. Onun ilhamında Yunus Emre, Karacaoğlan, Köroğlu, Dadaloğlu, Âşık Veysel, Pir Sultan Abdal, Âşık Reyhanî ve Mahzuni Şerif vardır. İşte elinizdeki kitaptan bir örnek ve birlikte buyurun birlikte okuyalım:
Gürsoy’un nurudur gözümün feri
Benim soyağacım soyumun eri
Bir çoban yıldızı, deniz feneri
Çağan gözbebeğim benim torunum
Fuat Gürsoy’un torunu “Çağan” için yazdığı şu şiiri hiç bir zaman yabana atamayız. Şiirde görüldüğü gibi sağlıklı bir hece ölçüsü ve düzenli bir uyak (kafiye) örgüsü vardır, şiir halk şiirimizin geleneğine uygun olarak yazılmıştır. Tüm şiirlerinin (ölçü, hece ve uyak düzeni) bağlamında yazılmasını ve bu şekilde devam etmesini, ucuz uyaklara, basit sözcüklere kulak asmamasını dileriz. Unutmayalım ki şair bir kelime avcısıdır. Çünkü şiir sözcüklerle yazılır. Şiirlerinde yüzü tırmalayan ağdalı bilinmeyen kelimelerden uzak durmasını sağlık veririm. İyi bilelim ki şiir kolay yazılmıyor. Şiirde ahenk, derinlik, buluş ve yakası kirlenmemiş imgeler bulunmalıdır. Kendine özgü bir şiir anlayışı ortaya koymalıdır.
Elinizdeki (KÂLP-GÖNÜL-SEVGİ) şiirler kitabı, Fuat Gürsoy’un ilk göz ağrısıdır. Bu yeni ilk yapıtıyla şair dostlarına merhaba diyor. “Şiir dünyasında ben de varım” diyor. Gelecekte Gürsoy’un daha başarılı ve daha kalıcı, nitelikli şiirler yazacağına inanıyor, bu düşüncelerle sevgili Günrsoy’u tebrik ediyor ve başarıların devamını diliyorum.
Abdülkadir GÜLER.
Araştırmacı-Yazar-şair.
Kayıt Tarihi : 1.10.2016 01:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!