Haddini bilmez bir patlamanın ardından çaresiz koşuşlar, feryatlar, acımasız acılar. Ve bir depremin ardından yıkılan binalar, ağlayan çocuklar, umudunu yitirmeyen babalar… Bir kazanın ardından inleyen sirenler, ecele direnen bedenler, hıçkıran bebekler. Ve bir yangının ardından yanan ciğerler, boşaltılan evler, yersiz ve yurtsuz kalan aileler…
Çaresizlik içinde çare arayanlar… Bazıları ölümsüzlüğün iksirini arıyorlar. Bazıları ise ölümü bile bilmiyorlar.
Bana “mutlu musun” diye soruyorlar. Aldıkları cevap hep aynı. “Değilim” diyorum, sebebini soruyorlar.
Sebepsizliğin içinde sebep arayanlar… Bazıları sebep yokken sebep arıyorlar. Bazıları ise sebebi öğrenmek bile istemiyorlar.
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta