Can sıkıntıma;
kekeleyen bir gülümseme ekleyip,
çelik bir tel gibi geriyorum kendimi.
Hele zili olmayan şu kapım var ya!
İyiden iyiye katılaştırıyor, taş kesiyor bedenimi.
Hiçbir manayı cezp etmeyen penceremden,
ağır, ağır kül rengi bir yalnızlık doluyor,
Sevgilimsin , kim olduğunu düşünmeye vaktin yok,yapacak
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Devamını Oku
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Nasıl bir iç çeksem de kanayan,
bu hayvan yaram iyileşse.
Alnımda koyulaştıkça bu üç çizgi!
Ve çaresizliğim girince bu sessizliğin koynuna!
Sanki bir ölümün önsezisi;
olmayan zilimi yokluyor kapıda.
Baskın yemeye uygun her halden.
Asık, sarı suratıma; -“Ben geldim” diyecek…
-“Ben geldim kötü şair, yazma artık bırak ”diyecek…
Mükemmel bir anlatım kelime bulamıyorum söyleyecek....
Kaleminize sağlık
Süresi hiç dolmayacak mahkûmiyeti içeren yaşamlar uzak dursun gönüllerden. Tebrikler. Sevgiler
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta