Çocukluğuma...
Hep azlığın içindeki çokluğu görmeyi sevdim.
Yoktu öyle süslü püslü göz alıcı bebeklerim.En güzel oyuncağım taşlardı.
Ayak taşı, beştaş...Belki de o yüzden kalbim hiç taşlaşmadı.
Evcilik oynardım. Çamurdandı tencerelerim tavalarım. Bir heykeltraş edasıyla onları yapar güneşte kuruturdum. Sonra kavak ağacının yapraklarından sarma sarar içlerini doldururdum. Ellerim çatlardı ve eve gittiğimde annem yine mi çamurla oynadın der beni yıkar temizler ellerimi kremlerdi.O mutluluk her şeye değerdi.O zamanlar büyüklerimiz biz oynarken başımızda beklemezlerdi.Çünkü sokaklar güvenliydi.
Öyle oyun parkları da yoktu
Merhametsiz karanlık içindeyim
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Devamını Oku
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum