Onlar ki yoksula cömert
Puşta puşt
Sevdası sevda
Yiğide mert
Onlar ki
Kavgada cesur
Sevdası asil
Özüyle sözüyle denk
Her lokması namuslu
Her hücresi özgür
Sabah kızıllığı vurmuş düşlerine
Gülüşlerine ay ışığı
Tepeden tırnağa inanç
Saçının teline varana insan
Onlar ki
Denizden umut avladılar
Yüreklerini
Bilginin ateşiyle dağladılar
Özgürlük sağdılar göklerden
Hiçbir zaman şey demediler
Sözleri apaçık
Her zaman taze her zaman yeni
Değişime
Eytişime apaçık
Üç boyut yetmez dediler
Dünyayı tanımaya
Dört boyut yetmez
Kendini ve
Var olanı aşmaya
Olana olmayana
Düne bu güne yarına
Gelecek olana
Yaşanana yaşanmayana
Yetmiş yönden bakıp
Öyle değer biçtiler
Bakışlarına
Yüreklerine
Sevdadan
Sevgiden
İnsandan
Aşktan ve
Sanattan olanı ekleyip
Bilinen her boyutu aşmaya
Canlarını öyle taşımaya ant içtiler
Onlar ki
Havada şahan
Karada aslan
Güzellikte ceylan
Yani onlar delikanlı
Yiğit civan
Sürüde şivan
Dosta dost
İnsana insan
Düşmana düşmandılar
Bilinen en güzel şeydiler var olan
Onlar ki
Kekliğin kınasına
Rüzgârın sesine
Dağların sisine
Denizin mavisine
Baharın nefesine
Adamım adam gibisine vuruldular
Öfkelerini sellerden
Güzelliklerini güllerden
Uysallıklarını ninnilerden
Sevdalarını yellerden alıp
Ovaya inmiş nehirler gibi duruldular
Erenler evliyalar
Kırklar yediler
Aksakallı dedelerin
Önlerinde eğilip
El aldılar
İnsan önünde
Secdeye durdular
Onlar ki
Ulu ağaçlar
Yüce dağlar kadar bilgeydiler
Seldeki kütük
Çöldeki kuyu gibiydiler
Onlar uğursuzluğun
Onlar umutsuzluğun
Can simidiydiler
Velhasıl onlar
Tepden tırnağa sevgiydiler
Onlar tarlada ırgat
Fabrikada işçi
Irak’ta Filistin’de
Yani ezilen
Yani eziyet edilen
Her yerde direnişçiydiler
Onlar ki
Bu günün çilesiyle
Dünün ağıdıyla
Mahpusta işkencede
Namluların arpacığında
Düşenlerin acısında
Yedikleri her tekmenin acısında
Yarının türküsünü yazdılar dağlarda
Onlar ki
Sevdalarını yazdılar
Taşlara duvarlara
Prangaların halkalarına
Kanadına kuşların
Azrail’in atlarına
Onlar ki
Tükürdüler yüzüne
Deyyusluğun
Namussuzluğun
Ve kahpeliğin
Kitabına kalıbına
Tükürdüler
Suratının ortasına cellâtlarının
Onlar
Yoksulu yoldaş
Mazlumu kardeş bildiler
Bir ekmeği bin kişiyle
Bölüp de yediler
Gelsin diye yar mevsimi
Nar mevsimini paylaş dediler
Onlar ki
Yarınların yazgısını
Yürekleriyle gördüler
Bu kötü alın yazısını
Dantel dantel
Petek petek ördüler
Onlar ki
Ere dişiye
Eşikten beşiğe
Şiir edip türkü edip
Yedi iklim dört köşeye
Usul usul anlatıp buyurdular
İlle ki sevgi
İllaki barış diye duyurdular
Mahmut NAZİK 13.07.2005 MERSİN
Mahmut NazikKayıt Tarihi : 9.4.2008 02:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!