Geçenlerde “ DÜNYA KADINLAR GÜNÜ “ için bir yazı yazmıştım. Gönlüm rahat olmadı bir daha yazıyorum. Kadın, kadınlarımız deyince önümüzü iliklemek ve düşünmek lazım. Bizleri daha anne karnındaki iken sevgiyle, aşkla sarıp sarmalayan, günlerce sancımızı çeken analarımız. Hiç ana hakkı ödenir mi? Ödenmez elbette. Siirt’en kalkıp taa Medine yollarına, uçsuz, bucaksız diyarlara düşen erenler ereni Veysel KARANİ’NIN öyküsünü bilirsiniz. Bu hayat öyküsü bile filmlerde yer aldı. Medine, Kâbe yollarında Veysel KARANİ diye…
Kadınlarımız, analarımız, bacılarımız, eli kınalı gelinlerimiz, kuzenlerimiz, teyzelerimiz ve halalarımız, büyük annelerimiz, kayınvalidemiz, baldızlarımız(bal - tuzlarımız) ve de karımız, hayat arkadaşımız ve de sırdaşımız.
Benim iki baldızım vardır. Birine bal, diğerine Tuz diyorum. Ama adlarını veremiyorum. Kısacık öykülerle onları ikna etmeğe çalışıyorum… Onlar da kimi zaman merak ediyorlar. “Hangimiz bal? Hangimiz tuz”? diye… Açıklamada zorlanıyorum, anlatamıyorum…
Tesellimiz ve de yaşam kaynağımız kadınlarımız…. Onları üzemeyiz, onları kıramayız ve onlara karşı saygısızlık asla yapamayız. Çünkü onlar bizim kadınlarımız, analarımız, dostlarımız ve de komşularımız. Her zaman her yer de saygılı olmak zorundayız. Siyahı, beyazı, dini ırkı, rengi ve dili benim için önemli değil. Hepsini aynı ölçüde seviyor ve saygı duyuyorum. Çünkü onlar bizim kadınlarımız, bizim analarımız, sırdaşımız, can yoldaşımız onlar…
Kadınlarımız için türküler söylenmiş ve şarkılar dile gelmiş ve şairlerimiz, ozanlarımız onlar için şiirler yazıvermiş, onlar için öykümler ve hatta romanlar yazılmıştır. Ressamlar fırçalarıyla tuvallerinde işlemişlerdir. Heykeltıraşlarımız da kadınlarımız için öte çağlardan buyana kadın heykelleriyle ünlenmişler, tarihi anıtlarda yer almışlardır.
Keşke yerimiz müsait olsa da bunlardan birer örnek verebilsek. Ancak büyük devlet adamlarımızdan ve bilim adamlarımızdan ve atasözlerimizden birkaç örnek sunmak istiyorum:
* Cennet anaların ayakları altındadır- Hz. Muhammed.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman