Ayrılık rüzgarına kanatlanan sevdaları saklamaktalar gözlerinin perdelerinde,
Karanlık mahzende nefti hüzünle kızıllar giydirmekteler ruhularına,
Yine aynı yerdeler,
Mazinin soğuk anıları üzerinde...
bilmem kaçıncı gecesindeler yanlzılık mevsiminin,
Dudaklarında hayatın kekremsi tadı,
Tarifi imkansız birinin, dilinden dökülecek incileri beklemekteler..
Dalgın gözlerle ölüm sanrılarında günleri, dudaklarında acının tuzlu tadı,
Yalın kırgınlıklarını avutamaz hiç bir ses,
Beyaz günlerden siyah günlere ilerliyorlar çaresizce, yarım kalmış hayaller ve devam eden bir hayatla,
Suskunlukların da isyanlar var onların yüreklerini kavuran,
Derin bir sızı var unutulan bekleyişlerinde,
Düşüncelerinin kuytularında hayattan bezdiren o aşkın bakışları...
adını koyamadıkları kahırlarında ki adsız sancı,,
Hayata takılı kalan düşleriyle sustular, boyunları bükük,,,
Yakışmadı bu suskunluk onlara, iğreti duruyor yaşanmışlıklara,
belki de yakışmıştır,
dağılmış bir yaşama hediyeleridir kimbilir,,,?
Unutulmamalılar onlar, böyle olmamalı yaşamları, böyle uzyıp gitmemeli hayat denen illet, her bakışta şakakları acımamalı, sessizce gidişler olmamalı,,
nereye böyle.. !
Kayıt Tarihi : 17.10.2011 21:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!