Fıstığım...
Hangi şarkıda saklı gözlerin? Hangi şiirde saklı sözlerin? Hangi takvimde kaldı ilk yaz? Hangi gümüş çerçevede şimdi kimbilir çocukluk resmin? Hangi mutfakta kaldı ilk aşk ateşi? Hangi kumsalda Babil’in asma bahçleri? Hangi sokakta kaldı örgülü saçların? Hangi sıralarda ilkokul sınavların? Hangi odada vuruyor acaba mavi guguklu saatin? Hangi gönüldedir Tanrım ilk gençlik ümitlerin? Yıllar mı aldı götürdü herşeyi? Yoksa sen mi terk ettin birşeyleri? Bu soruları cevaplarken beni hatırla....
Fındığım...
Balıklar üşümüştü bir kez, beni salladığın oltanın ucunda. Artık ne çıkarırsın bilinmez. Bilinmez duygularımın omurgasında neler olduğu. Benden sonra sana hayır yok. Anladın mı? Oltanın ucunda kurşun olsam nafile. Ben ağırlığımı çoktan bıraktım pişmanlık okyanusunda. Bunu sakın unutma... Biliyorum dertlere isim bulacaksın. Bulduğun isimlerle oyalanacaksın bir zaman. Seneler geçecek isimleride unutacaksın. Geride bir avuç kömür karası anı kalacak sisler altında. Gökyüzüne baktıkça maziye uzanacaksın. Mazi mavi olsun isterdin. Maviler geliyor, alalım hadi diyeceksin. İşte o an beni hatırla
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız