Susadık.ipincecik bir teldi sözlerimiz,derinlere
düşürdük seslerimizi
Burkuldu dilimiz,sonrası bir misli daha güzelleşti
gözlerimiz.
Her geç kalmışlık için yeni bir çıkıp geliş yeni bir öykü
yeni bir şarkı olup dolaşmak
Dala konup gözetlercesine an’ı
Kaç iç çekişi unuttururcasına
Sanki….
Taşan ırmaklar değil şimdi dillerimizden
Bir eski bağ evi bir taş seki bir menekşe öbeği
Sarmaşıklar ardından yüz görümlüğünü bekleyen ben
Ki şehnaz gülüşmeler en titrek yerinde utangaçlığın
Ferahlanmaya gönüllü
başka bir gökyüzü ateşi En tepeden yuvarlanıp
hücrelerimize dolan gürültü
Yeni mevsimin
eskimeyen düşsel ısırığı
Günle deşilen hayal yağmurları
Son damlasına değin sol yanımıza doluşan ıslaklık
Varmak sana aslında
bütün akşamlardan habersiz uzayan anlam
Susarız.koskoyu bir demi yudumlarcasına
En ırayan hasretleri boşaltırcasına üşümelerden
Önemli mi ki saatin bilmem kaçı vurması
Ortalık zerdali kokusu,kara gül tarlası
dellenmiş yasakların türküsü
Ellerimiz yaylaklara illegal dağılan kuzu sürüsü
Kayıt Tarihi : 14.2.2021 11:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!