Ondört Kasım Şiiri - Oğuz Yazıcı

Oğuz Yazıcı
25

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Ondört Kasım

Kutlarım, bensizliği sindirmişsin içine
Devrilen asırların onuncusuydu bugün.
“Kader” diye bahane uydurmuşsun suçuna,
Gelmediğin günlerin sonuncusuydu bugün…

Bir şarkı aç maziden, özlemlerimi dinle.
Nasıl da zaman gibi gözümden aktın gittin.
Olmayacak duaya âmin dedik seninle
Ve sen düşlerimi de peşine taktın gittin.

Bir de mum yak masaya, içten içe erisin.
Buzdan kalbini ısıt titreyen alevinde.
Can çekişen ruhumun en yaralı yerisin.
Zerresini hissetsen, harp olur can evinde.

Bana sevdiren sendin bu şehrin kokusunu
Yokluğunla ikimiz, baş başa üşüyoruz.
Koskocaman bir sevda, en derin uykusunu
Terk etmiş dizlerinde, boşluğa düşüyoruz.

Bir dudak kıvrımında gizlenirdi ilkbahar.
Tebessümün kâfiydi, yeşerirdi kışlarım.
Seni uzaktan görsem, sanki yeniden doğar,
Gözlerine bakınca, titrerdi bakışlarım.

Çoraklaşmış kalbine yağmurlar yağdıracak
“Biz”den eser kalmamış, yalnızım bu günümde.
Nefesim bitene dek kalbime sığdıracak
Bir aşk var yaşanmamış, yarım kalmış önümde.

Vakit hayli geç oldu, kirlendi ruhlarımız.
Umutlarım da bitti, ağlayasım kalmadı.
Bin parçaya bölündük, ikimiz de yarımız.
Ayın ondördü gibi mutlu Kasım kalmadı…

(14.11.2014)

Oğuz Yazıcı
Kayıt Tarihi : 14.11.2014 14:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Oğuz Yazıcı