Önce anneden ayrılık…
Güneşle beraber doğduk ayrılığa
Süt kokarken daha
Dişlerinden ayrıldı ağzımız
Sonra masumiyetinden bedenimiz…
Buralarda ayrılığın adı dünya
Bir lades tutuşsak seninle
Nesine deyince
Sevdalığına desen
Ellerinle uzattığın gönlünü
Düşünmeden alıversem
Aklımdasın diyerek
Bolvadin'de öğle ezanı
Ezan da hayat da yavaş akıyor.
Tek sular deli gürlek
Yaşamın olduğu yer çınarın gölgesi
İhtiyar çınar, altındakiler gibi
Çarşı Camii şehrin annesi
şeytanın hilesi
olmadığına inandırmak
sevgilinin hilesi
umutla kandırmak
Acılar bir çift kumruya dönüştü
Bize telgraf telleri olmak düştü
O güzelin herkese saçtığı gülüşü
Bize ondan geriye bir çatık kaş düştü
dertlerin elifbasında elifiz
mutluluk katarında son treniz
sevdanın cüzü kederin külüyüz
maşuğun pervanesi aşkın külüyüz
ben gözlerine düşerken sen bakardın ya
ben ölürken tutmazdın gönlümü
gözlerim kirpiklerine tutunmak isterdi
bir umutla sevmek istercesine
Yokluğun tarifi olur mu hiç
Gözyaşı, hüzün, mutsuzluk, umutsuzluk belki
Çarşıda önünden geçen aşkların etiketine bakarsın
Yüreğinden değil ama cebinden utanırsın
Başını eğip önüne bakarsın
Susamları olmasa kaça olur diyesin gelir
hasretin içimde demlenir be sevdiğim
birikir tortusu saniyelerin
hicranın kekremsi tadı bulaşır dilime
bir damlanı boşa veremem
israf haram be gülüm
bu gözler yüreğime değen bir bıçak
kirpikler canı koparan bir cımbız
ciğerime batmış sevgi kırıkların
aşkın yatar yüreğimde nazlıcanım
bekler dünyadan hareket saatini gönlüm
ızdırabın katranında demlenir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!