Sen, sen ol balam, uyma boşa ellere,
Gıyma genç yaşta açan gızıl güllere.
Tüşüreller seni cevan yaşta dillere,
Bilmezsen gönlünün ahu zarını.
Bilmezsen gönlünün ahu zarını.
Kibir ve Gururla Yaşayan Zilletle Ölür!
Evet saygıdeğer kardeşlerim, bir kitap yazdıracak kadar güzel bir söz. Yüce Allah'ın değişmez kanunlarından bir tanesi de budur. Ne diyor yüce Allah, Kuran-ı Kerîm'de
“Bu Allah’ın öteden beri süregelen yasasıdır: Allah’ın yasasında bir değişme bulamazsın.” (48.Fetih Suresi 23. ayet...)
Kibir ve gururla yaşayan, zilletle ölür! Bu, insanlar için de devletler için de geçerli, değişmez bir kanundur. Kibir ve gurur, Şeytan'dandır ve Ademoğlu'nu ve Şeytan'ı Cennet'ten dünyaya sürdürdüğü gibi günümüzde kibir ve gurur birçok insanı bilerek veya bilmeyerek Cehennem'e doğru sürüklemektedir. Fakat kibir ve gurur, aslında insanın aslını bilmemesinden veya unutmasından meydana gelmektedir. Her insan, topraktan geldiğini ve topraktan yaratıldığını unutmamalıdır ve onu yaradan bir Allah'ın var olduğunu... Bulunduğunuz mevki, makam, şöhret, mal ve mülk ve evlatlarınız, sizi sakın ola ki kibir ve gurura sevk etmesin.
Sen İsmail olduktan sonra
Seni hangi bıçak kesebilir?
Hangi güç seni yenebilir?
Bu sırra söyle kim erebilir?
Sen yüceler yücesi, Rahman ve Rahîm olan; bizlerin sahibi, bizlerin ilâhı, bizlere can veren, bizleri herkesten çok seven Rabbü'l-Alemin'den bundan tam 1400 yıl önce Resûlü ve Kulu Hz. Muhammed (S.A.V.) 'a Cebrail (A.S.) tarafından indirilmeye başlandın.
Kapkaranlık Cahiliyye dönemini arkada bırakıp insanları 'Esfeli sâfilin'den gök kapılarına kadar çıkaracak olan ve milyarlarca insana dünyada rehberlik edecek olan yüceler yücesi Kurân-ı Kerîm'sin ve Allah'ın öz sözüsün. Sana kurban olsun canlarımız...
Sen olmasaydın; şu dünya diyarında ne olurdu halimiz? Kimimiz puta tapardı, kimimiz ineği Tanrı edinir, kutsal sayardı ve kimimiz Güneş'e ve Ay'a tapardık ve kimimiz, Hz. İsa (a.s) 'yı Allah'ın oğlu diye kutsardı kimbilir?
Senin nûrun aydınlattı bu kapkaranlık âlemi ve senin nûrunla yolunu gördü ve tanıdı nefsini milyarlarca Adem.
Sen, gönüllere ve Akıllara hitap edersin ve dosdoğru yolu, bizlere tam 1400 yıldır gösterirsin. Çağlar eskise de; sen, eskimezsin. Çünkü sen, çağların üzerindesin. Sen, âlemler için bir öğütsün. Seni kelime kelime okuyup anlayanlar, hayatı anlarlar ve hayatın anlamını idrâk ederler.
Sen, gönüllerin şifası ve gıdası ve cilasısın. Seninle nice dîl bilmeyenler, dîl öğrendi Bülbül oldu. Seninle nice insan, Rabbini tanıdı ve O'na inandı.
Rabbim ben senden geldim sana döneceğim
Bana emanet olan şu canımı sana vereceğim
Ölüm şerbetini elbet birgün mutlaka içeceğim
İnşallah o anda yine La ilahe illallah diyecegim.
Rabbim sen varken gönlümü kimseye veremem
Güneş Tutulması Nedir?
Öncelikle Güneş tutulması ile ilgili olarak dünyamızda yaygın olarak aşagıda belirtmiş olduğum düsünceler söylenmektedir.
— güneş tutulması kıyamet alametidir.
— güneş tutulursa o yıl kıtlık olur.
...— güneş tutulursa savaş ve karışıklıklar çıkar.
Şeffaflık ve Özgürlük Ülkelerin kalkınması ve gelişmesi için vazgeçilmezdir.
Cambazlar,kandıracak
insan bulamadıkları ülkeyi
Muhakkak terk ederler.
Önder Demir
Uzun uzun binalarinla
Soguk kanli insanlarinla
Sokakta yatan sarhoslarinla
Esin yoktur dünyada New York.
Atmis bin milyonerinle
Üzülme kardeşim zaman uzun olsada
Gideceğiz birgün bu ellerden
Zannetme burası son durak
Kefeni giyince başlar asıl yolculuk.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!