Tahavvül eden toprağın rayihası anımsatıyor,
O’nun gülümseyen gözlerini…
Toprağın tenine dokundukça her yağmur jalesi,
Hissediyorum çehresinin yüreğimdeki mütemadi yerini…
Mevsimler tebeddül ederken, gözlerinin rengi değiyor gözlerime…
Bazen maviye, bazen yeşile çalan…
Bikesliğin yarenidir, öksüze kucak açmış gece,
Esir karaltının dipsiz boşluğunda kaybolan…
Kasavet tüten çaresizlere sırdaştır bazen,
Bazen masallardaki gibi hayalî bir düzmece,
Sitem dolu yıldızın parlak gönlünü çalan…
Ağaç da ağlar hüzün mevsiminde
Önce yüzü solar, sararır
Sonra döker gözyaşlarını yaprak yaprak
Toprağa kavuşur 'biz' gibi...
Özgürlüktü günlerden…
Vakti gelmişti gündüzün,
Çıkış anıydı mahpushaneden…
Bir elinde valiz,
Ötekinde bir fotoğraf,
Bakakaldı derinden,
Hicran...
Ne virgüller olsun bakışlarımızda
Ne de hüzünler olsun göz yaşlarımızda...
Olmasın hicran...
Ey yar!
Yüzün hayalimi işgal eder,
Dökülürken bu mısralar…
Vuslat elzem;
Aşk ısrar eder,
Kalbim tarumar!
Konuşuruz bazen tükenmez kalemin ucundan tutunca...
Biliriz ki tükenmez kalem çare olur tükenmeyen acılarımıza, sevinçlerimize, hırslarımıza, öfkelerimize; öyle ki beyaz yaprakları olan defterler kirlenir duygularımızla...
En sevdiğimiz renkler bulaşır ak kağıtlara; bazen siyah, bazen mavi, bazen kırmızı...
Ve boşalırız gözlerimizden akıttığımız damlaların verdiği haz gibi...
En temiz sayfasında kirletiriz hayatı ödünç aldığımız...
Ve en derin yerinde boğuluruz tükenmez kalemin mürekkebinin...
Belki tükenir yalnızlık
Belki yok olur bezginlik
Bak! Kahve rengi bak bana!
Belki yitilir sessizlik...
Bak! Kahve rengi bak bana!
Belki bozulur sensizlik....
Belki tükenir yalnızlık
Belki yok olur bezginlik
Bak! Kahve rengi bak bana!
Belki yitilir sessizlik...
Bak! Kahve rengi bak bana!
Belki bozulur sensizlik....
Ne güzeldi
Çamurdan çocuk yapan çocukluğum,
Büyüdükçe ellerim,
kurudukça çocuklar,
Hissedilmez oldu yokluğum...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!