&
Hiç çıkmıyor içimden, hayalimin billur çeşmesi,
Hele her sabah aklıma, seyahatimin düşmesi,
Vakit tamam, demek için; gözlerime kanıyorum;
Yazık, boşuna, boşuna; düşlerimle kanıyorum!
Yollarda garip yolcular, bilinmeyene gidiyor;
Öndekiler, arkadakiler, hiç mi hiç fark etmiyor;
Biri gelirken diğeri gider de yollar bir yerde,
Bilinmez; çok geçmeden, düşerler onulmaz derde!
Duydun mu geriye dönüp, o gün fırtına biçenler,
Bir de o kangren eden, batıp da çıkmaz dikenler,
Birden merakımdan sordum; bu yol da nerede biter?
Biri boynu bükük gelir, her gün çıkmaz yolda yiter!
Bil ki hiç uzakta değil, pusudaki canavarlar,
Niye yükselir önünde, o köhneleşmiş duvarlar? !
Aniden duyulmaz olur, atların rahvan geçmesi,
Bir de benim çok korktuğum, kırda samyeli esmesi...
İçimden çıkmadı düşmanın buradaki yaptığı ilk hilesi,
Bir yiğit diyordu; hiç uçamadı burada atımın yelesi!
Yıllarca silinmedi yüzümden, o düşmanın attığı sillesi,
Dönüp duruyor beynimde, her fırlattığı uğursuz güllesi!
Bunda da çıktı önüme gizli yolların incesi,
Sandım ki bu önümdeki güneyin bin bir gecesi...
Hem çok geçmeden yıldızlar, yamaçlara gül saldılar,
Önden gidenler şimdiden, dikenli yolu aldılar,
Yazık ki yine masumlar, kimsesiz garip kaldılar,
Sakladığım cevherimi, meşum gecede çaldılar!
Diyorsun zaman geçmeden, çarçabuk yola revan ol,
Önümdeki uzayıp giden, bilmediğim şu iki yol;
Bilinemez bilinmez hiç, bunun hangisi çıkmaz yol? !
Burda dedemin dilinde, güzel cümle, berhudar ol!
Bu duyduğun uğultular, bil ki uzaklarda değil,
Sakla kendini çabucak, hem kımıldanma da eğil...
Şükür öndeki gidenler, açmışlardı bütün yolu,
Burda çoktandır tepeler, öyle ki sisli buğulu,
Dehşet verici silahlar, hemen şurada kurulu,
Demek ki önden gidenler, o gün burada öldüler? !
Büyükler dediler; hem yollar dikenli, hem de çetrefilli,
Kim geçebildi kim, bu muhkem, şer yuvası uğursuz ili?
Biliyorum burada tutulur, mimli dalkavukların dili!
Görüyorum buranın ehli, hep sürünüp gider, tek elli? !
Dedemin hep gönlündeki, vaz geçilmez viranesi,
Yüzyıldır durmaz dönerdi, tepesinde pervanesi,
Sonunda onu da yazık, belinden büküp kırdılar!
O günden beri durmadan, kuru yele haykırdılar? !
Arkadan gelenler birbirine dönüp dönüp söz verdiler,
Önden gidenler tam şurada düşmana yaylarını gerdiler,
Önceden buradan geçenler düşmanın gözünde devdiler,
Metruke yapılar ki her misafirin girdiği birer evdiler...
&&
İlk durduğum durakta, artık, yollar bitti sandım,
Önden gidenleri, canı gönülden bin defa andım,
Bu beldede her gördüğüm, eserin bir banisi var,
Tarihe düşen gölgenin, unutulmaz canisi var!
Yaklaşıp kaçma uzağa, bir de yakından bakıver,
Yıllarca kaynar burada, bu mis kokulu semaver,
İçtiğinde zemzem diye, gönlü yaralı cengâver,
Haydi, şimdi tam zamanı, unuttuğun düne akıver! ..
Nihayet, arkadakiler; el ele verip geldiler,
Müjde! Artık burada bitti, bühtan yolu dediler,
Canı gönülden sevenler, omuz omuza verdiler,
Son gelenler de bu yerde, muratlarına erdiler! ..
Bu rüyamdaki seyahatim, sanıyorum ki burda bitti,
Onlar, desinler; az gitti uz gitti; dokuz ay bir güz gitti;
Gittiğim yolu, bir anlatsam, bir ömürdekinden az değil!
Umarım göremediklerim, bir gün bahtıma çıkmaz değil? !
(31.12.2010 01:20-Merzifon)
Arif TatarKayıt Tarihi : 11.4.2011 10:33:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Önden ve arkadan gidenler için yazdım...
![Arif Tatar](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/04/11/onden-ve-arkadan-gidenler-2.jpg)
Mesut Özbek
kime güveneceğimizi bilemez olduk ta dost en azında çalanlara dur demek gerek
emeğinize yüreğinize sağlık duygulu ve anlamlı şiirinizi okumak zevkti kutlarım
======
TÜM YORUMLAR (54)