Ey dostluğa hasret kullar! Ondan gayrı dost mu var ki?
Şu dostluğa giden yollar, düz değil ki gide herkes
Ey akiller ve makuller! Siz gitseniz, kim kovar ki?
Öğrenip te has dostluğu; olsaydınız ona merkez!
Cihan dolu sahte dost var, tebessüme aldanmayın!
Rol yapıyor riyakârlar, maskelerin ardı meçhul.
Meslek olmuş takiyyeler, her güleni dost sanmayın!
Tehlikeli kobralardan, arz üstünde milyarla kul!
Selam versen borç çıkarır, kimileri dost pozunda!
Elin versen, kapar kolun, atar seni bataklara.
“Olur” dersen, “böyle şeyler, ahbaplıkta dost bazında”
İflahını keser bir gün, düşer beden yataklara!
Öpmek için sarıldığın, yer durmadan baş etini!
Şekva etsen durumundan; olur hemen kafa kıran.
Çalışırsan ıslahına; berbat eder bil atini!
Mahpushane damlarında, sen olusun kafa yoran!
Pek güvenme akrabaya, bazıları çıkar akrep!
İlk fırsatta sokar seni, mefluç eder huzurunu.
Ya ırzını alır kurban, ya da olur feda tüm cep!
Sana yardım etsin diye, çok beklersin(!) Hızır’ını!
Ortak etsen ticarete; ya batırır ya da soyar!
Ders alsan da geç olmuştur, kar kalmıştır borçlar yana(!)
Versen üste ceketini; zannetme ki gözü doyar!
Alır alttan sandalyeni, hasır koymaz evde sana.
Komşu dersin, kol gerersin, kollarını kırar kökten!
Merhametten maraz doğar, yoksa kalpte hak korkusu.
İşin düşse döner sırtın, halas etmez zerre yükten
Mahrum eder sıcak külden, yaşasan da kara kışı.
Hep aradım yıllar yılı, bulamadım candan Halil!
Dost bildiğim tüm kapılar, birer, birer oldu duvar.
Bir ariften öğrendim ki; en hakiki dostmuş Celil!
Bundan böyle; var tek dostum, birde onun dostları var.
Bilmiyorum eder mi ki; dostluğuna kabul beni?
Gitmem artık bu kapıdan, bekliyorum hep pür ümit.
Başka kapı kalmadı ki; nere gitsin mücrim, deni?
Bekliyorum rahmetinden; halas için cana simit!
Cihat ŞAHİN
22.08.2010-İZMİR
Kayıt Tarihi : 22.8.2010 11:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!