çıplaklığımın sessizliği
kutuplarda yankılanan...
her köşe başında travesti düşünceler
takınmış şuhluğunu…
yobazlık kokan sarhoş ağızlar,
ağız dolusu kin kusanlar
hoşgörünün onmazlığına…
ölümsüzlüğün acısını
duyumsayamayan ölüler
çalım atıyor
saltanat kaldırımlarında
ruhu kırık dilenciler...
yağmalanmış kadınlar...
lanetlenmiş adamlar! ..
burnumun direğine çarpan çocuklar,
çocukluklar…
zamansız baharlar
baharsız ömürler…
yüreği tutulmuş ayların
casusunun hıncında! ..
yıllar; ortaçağda asılı
zindanlarda çürüyor! ..
dilini yutmuş zaman
celladının karşısında! ..
mevsimleri yıkıyor Tanrı
dikenli yağmurlarıyla…
yüreği elinde bir çocuk titriyor
düşleri kazınmış saçından!
buz kesen ayaklarım
aklımın buzulunda kol gezen
en çocuk yanım
ekseninde kadınlığımın…
itaat etse de ayaklarım beynime
kan revan içinde gidişler
ellerin cehenneminde!
kırmızının ayaklarımdan çekildiğini varsaysak,
parmak uçlarımın kesildiğini…
yüreğimin ölçüsünü alsak
ve beyaz düşlerle giydirsek
en çocuk yanımı…
beyaz düşleri şımartmak
ve iz sürmek çocukluğuma,
çıplaklığımı giydirmek
bir yarar sağlamaz
bilirim…
bilirim;
önce yürekler üşür…
Nurşen SezginKayıt Tarihi : 3.1.2011 11:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Final ise muhteşemdi.
'Önce yüreler ölür1 Yazmalıyım bir yerlere.
Kutlarım.
Yalnız insan ve evren ve sosyal yapı
özne yalnız insan..tümleç evrenin işleyişi ve daha özelde sosyal yapıdaki olumsuzluklar..
insanlar acıları görmüyor..travesti yani çift cinsiyetli bir düşünce yapısına sahipler..Üstelik neyi niçin nerede ve nasıl düşünmek gerektiği konusunda da çoğu cahil ...yani yobaz ..aptalca inanıyor ve ahmakça reddediyorlar..yobaz ve sarhoşlar..bunun ikisinin birarada zikredilmesi oldukça farklı bir yaklaşım...
ölüm gelir ölüm duygusuna karşı saygısız ..ölümsüzlüğün acısı....bu da farklı bir yaklaşım...
Şiirden çağrışımlara kısaca ilk mısralarıyla değindikten sonra şiirin bütünü hakkında konuşursak...
mitolojik bir kişi gibi şiirde gözlemi yapan ..yani şair..şiire mitolojik hava vermekle beraber gözlemler günlük hayatttan...bu yaşananı içinde bulunduğumuz günü biraz efsane olarak görmektir diyebiliriz.....efsanelere gitmek yerine içinde bulunduğumuz gerçeklik aslında efsanelerin atmosferini taşıyor der gibi şiir..
sosyal sıkıntılar...çocukların , kadınların başta olmak üzere hasılı tüm sosyal hayatın çapraşık ve acı veren gidişatı...
şairin özgün bir şiir dili var...işleyebilir bu dili..geliştirebilir..besleyebilir..
saygılarımla...
Yaz,bahar tanımayan, her mevsim kışı yaşayan.
Ve hepimizin her gün adımladığı ya da göz-göze geldiği...
Etkileyiciydi sayın Nurşen Sezgin, kaleminize, yüreğinize sağlık...
çocukluklar…
zamansız baharlar
baharsız ömürler…
Yüreğinizin hiç üşümemesi dileğimle sevgimi bırakıyorum sayfanıza,kutluyorum..
TÜM YORUMLAR (4)