Önce Seveceksin. Şiiri - Ali Orhan Günaydın

Ali Orhan Günaydın
138

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Önce Seveceksin.

Önce, sevmeyi öğreneceksin. Yalnız öyle sloganvari klişe sözlerle öğrenmeyeceksin.
Kalbin olacak işin içinde, vicdanın devrede olacak. Hani diyorlar ya neydi adı "empati"...
İşte onu damarlarına kadar hissedeceksin mesela. Aslında biliyor musun sevmem böyle yabancı sözcükleri. Ama sevmekse meselemiz ne yapalım onu da seveceksin...
Baktığında doğaya, Mecnun gibi Ferhat gibi ne bileyim Kerem gibi hatta Romeo gibi bakacaksın.
Dalında ki çiçeğe, böceğe dokunmaya kıyamayacaksın.
Âşık olacaksın mesela...
Taşa, toprağa en güzeli suya âşık olacaksın...
Âşık olacaksın ki seni terk etmesinler diye didinip duracaksın...
Yoksa Maazallah, ortada bıraktılar mı seni...
Dımdızlak kalırsın Alimallah...
Yaşamak için yaşatmak, yaşatmak için yaşamak olmalı bütün meselen.
Yok, etmenin kolay olduğu şu dünyada senin derdin var etmek olmalı esasında...
Hâşâ öyle yoktan var etmek değil benim demek istediğim.
Mesela ağaç dikebilirsin…
Böylece kuş seslerini de duyabilirsin.
Mesela diktiğin o ağacın altına bir kap yemek ve su koyabilirsin…
En azından dili olmayan masumlar sebeplensin diye düşünebilirsin...
Belki de kim bilir kefareti olur bu yaptığın davranışlar, diğer günahlarının...
Her şeyden çok asıl insanı sevmeyi öğreneceksin.
Kaşına –gözüne,
saçına-sakalına-bıyığına,
şekline-şemailine-engeline bakmadan seveceksin…
Cebindeki paraya,
malına-mülküne,
diline-dinayetine-mezhebine önem vermeden seveceksin…
Severken Yunusça seveceksin…
Senden-benden demeden haklıya hakkını Hakk için vereceksin.
Onun adına öyle ahkâm kesmeyeceksin.
Yaşarken cennet kokusu hissetmek ister misin?
Peki, en kolay yolunun ne olduğunu bilmek ister misin?
Ki o cennet kokusu ise bebek kokusunda saklıdır aslında...
Öylesine saf, masum, günahsız bir kokudur ki o, adeta ölmeden cennete götürür seni...
Eğer, samimiyetse aradığın küçük çocukların gözlerinin içine bakabilirsin mesela.
Yalnız bu dünyada o da çok zor be kardeşim.
Büyükler rahat bırakmıyorlar ki çocukları çocuk olabilsin.
Fark ettiniz mi siz de?
Onlar bile artık gülmeyi unuttular...
Sayemizde sevginin olmadığı bir hayata gözlerini açtılar...
Çoğunun duyduğu ilk ses bombaların sesi oldu.
Gördükleri ilk şey yıkım, katliam ve gözyaşı oldu…
Doğu Türkistan’da ki Ahmet,
Filistin deki Ayşe,
Myanmar’daki Süleyman,
Suriye’deki Fatma,
Yemen’deki Hüseyin,
Ukrayna’daki Alina,

Hepsi mazlum…
Hepsi mahzun…
Çocuk olmak nedir unuttular...


Ve yine…
Ne yazık ki Kabil’in çocukları kan ve gözyaşıyla mutlu oldular…

Özellikle…
Dünyanın renkleri solmasın diye olmalı bütün derdin.
Bunun için önce çocuk kahkahaları susmamalı…
Kuş sesleri sarmalı bütün doğayı…
Büyük orkestra şefi olarak mutlaka suyun sesi başköşede olmalı…
Ayrıca bu eşsiz melodiye her çeşit canlı, böcek, hayvan katkı sağlamalı...
Ve böylece doğanın eşsiz senfonisi sonsuza kadar duyulmalı…

İşte bu yüzden…

Önce sevmeyi öğreneceksin.
Yaşamak istiyorsan insanca, sevmek nedir bileceksin.

Ali Orhan GÜNAYDIN
Zile 31.03.2022

Ali Orhan Günaydın
Kayıt Tarihi : 11.4.2022 16:37:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ali Orhan Günaydın