Baktığınız zaman büyü, birisine istemeyeceği bir kötülüğü uzaktan etki ile yapmaktır. Ya da büyü; görünmeyen etkiler yolu ile birisine veya birilerine tesir etmektir. Birisine ecza gibi karışımlarla veya okunmuş üfürülmüş yiyecek, içecek gibi şeylerle, yine birisine ya da birilerine nüfuz etme işi büyüdür. Bunu yapan kişiye de büyücü denir.
Yine kimi kez baktığınız zaman da isteyerek yapılan bir tesir ettirme, bir yitik aratma; bir geleceğe baktırma; bir geçmişte olmuş bitmiş şeyleri açıklığa kavuşturma vs. gibi şeyleri yine uzaktan etkilerle, haber ve bilgisini alıp bunları bildiren, bunları gösteren etkilerle, bunları ortaya koydurma işidir büyü.
Acaba büyü ve büyücülük te, baştan beri bu böyle mi ortaya konmuştu? İnsanlar erken dönem içinde de, birisine kötülük yapmak için mi tasarlayarak büyücülüğü ihdas etmişlerdi? Ya da söz gelimi birinin başını bağlatıp, onunla evlenmek; yine ona şirinlik büyüsüyle gözbağı yaptırıp, evlenmek saikleri ile mi bu insanlar büyücülerini uğraştırıyorlardı?
Bir kere erken dönemin sosyal birlikleri içinde ne evlilikler vardı. Ne baş bağlanıyordu. Yaklaşık en azı 25; en fazlası 75-100 kişilik gruptular. Gruplar mağara ortamı sosyal oluşumlarıdırlar. Birlikte gezip avlanıyordular. Birlikte korunuyordular. Birlikte besleniyor, ayrımsız birlikte ödevine aşk ediyorlardı.
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta