Önce Ait Olmayı Öğren

Kadının özel günlerini unutma, ezeli unut.
Hissettiği yaştadır, bunu daima aklında tut.
Kalbinin içinde sevgiyi saklar, bilemezsin
Zira kalbini kırma, belki içindeki sevgi sensin.
Adamı deli eden, deliyi adam edende kadın.
Ya dünya ahiret bacın, ya dünya ahiret bacın.
Zamansız sevdim, zamanla nasıl unutabilirim.
Aklımda sen varken, aklındakini nasıl bilirim
Bu ne hoş dert verende sen, dermanı da sen
Can yakmak nasıl, canım yanınca anladım ben
Akıllı adam akılsızın son yaptığını, o ilk yapar.
İlk imkânsıza kafa yorar, sonra mümküne bakar.
2009

Aşk; Taptaze görünen,
Üç bin yıllık bir masaldır.
Evde kalmış her bir kadın,
Erkeklerin elinde kalmış
kadınla evlenme hatasıdır.
Pişman oluruz endişesiyle,
Yapamadığımızdan pişmanız.
Herkes yaşamayı çok sever
Sevmek için de yaşamalıyız.
Çok çabuk yaşlanırmış insan,
Yaşlanmadan akıllanamayız.
2012

Çocukken, “ne oynayalım” derdik evimizde.
Şimdi kim, hangi oyunu oynayacak bizde,
Herkes “cennet” ister, ölümü istemez sorsak
Oysa bir ömür beklenmekte, hala yaşıyorsak.
Candan sevmesek vatana, kim verir canını?
Bayrağı rengi için, döker miydi onca kanını?
Tiryakisi olunmasa içer mi, şehitlik şerbetinden?
Her şeyden geçer miydik hiç geçilmezlerden?
Toprak ve su ten mayası, ruhun mayası ne?
"İnsanın çamurlaşması ondan kolaydır" de.
2010

Kâinat onun yüzü suyu hürmetine yaratılmıştı,
O elinin tersiyle itmişti, vazgeçilmez dünyayı.
Ve “bu davamdan, asla vazgeçmem” demişti.
Bir elime Güneş’i, bir elime verseniz de Ay’ı”.
Oysa nedir bu biz insanların, dünyaya meyli?
Yere düşsek, doğrulurken avucumuzda kum.
Ne din aşkı, ne hakkıyla kulluk, yaşam sevinci
Fakire verdiğimiz bir tıkım ekmek, bin sokum.
2009

Tencereyle kazanda pişen aşın, tavı aynı olmaz
İlahi aşkıyla dolu yürekte, başka aşk yer bulamaz
Ne ozanlar ne ezanlar sussun, filiz versin başaklar
Selda sevdası değil, Mevla aşkıyla eğilir başlar
Bir kından iki kılıç, namludan iki mermi çıkmaz
Velev çıktı diyelim, aşkla yanan yüreği acıtmaz
Güneşi arkasına alanların gölgeleri, önüne düşer.
Merhameti acımakta değil, acıtmamakta arar beşer,
2016

Senin uğruna canını verenler,
Canını almak için gelecekler.
Üstlerinde daha kurumadan,
Döktükleri onca kan ve terler.
2022

Dün “düşmanım” diyordun.
Bugün“ pişmanım” diyorsun.
Dün dobra dobra konuşurken,
Bugün kobra gibi sokuyorsun.
Yine de sana gönül koymadım,
Gönlümü koydum ben bu aşka
Sıradan biri oldum, bir olmadım
Sevdiğin başka, sevenin başka
“İten” sendin, “tutan” kimse kim.
“Tutsak” değil, ” tutarsan” seninim.
“Severek” yâd et beni,
“Söverek” darp edeceğine
Bana “güzelimsin” de,
“Özelimsin” diyeceğine.
2009

Deliler gibi özledi seni, bu deli,
Sana hasretinden, bu delilikleri.
Bu ne ilk ne son haddini bilmezin.
İş bilmez, gözüne uyku girmezin.
Dalga gibi çarpar, sığındığı limana.
Poyraz gibi savrulur, oyana buyana
Sanki ölü toprağı serpilmiştir üstüne.
Değişir ruh hali, belli etmez küstüğüne.
Her günü farklıdır, sanırsın bir melek.
Ya şeytana da, pabucu ters giydirmek
Gözünü kapatınca, hayali karşısında
Ama nezaket yoktur davranışında.
2012

Hem güzel, hem akıllıdır kadın otuzunda
Anlından değil yüreğinden vur, on dokuzunda
Bin doğruyla yaranamaz, bir yanlışla biter işi,
“Horluyor” diye, horlanan var mı başka dişi?
Kişi “hiç” midir, “piç” midir bunu nasıl bilir?
“Nasipte” kim varsa, “hesapta” olana gelir.
Nasip olan kaderdir, keder alın yazısı
Güç ya güzellikte, ya kuvvette pazısı.
“Yıkılan” hayaller, “yapılan” cesaret verir
Kişi “yakışanı” değil, hayatın “akışını” bilir.
2009

“Donanmalarıyla” giremediler,
“Dolarlarıyla” girdiler Anayurt’a.
Üstesinden gelemedik, altınlarının
Ekip biçtiler “borsa oyunlarıyla”
Tembellik tiryakisi mi olduk nedir?
Kandırıldık, Ali cambaz oyunlarıyla..
2009