Kerem gibi tutuşmuş, nasıl yanmasın gönül?
Sevdası içerimde bir kızıl kor Allah’ım.
Bilmiyorum ben nasıl ediyorum tahammül,
Bu dünya bana zindan, gönlüme dar Allah’ım.
.
Bu yol erenler yolu, kim eyvahla geçer?
Bin yıllık bir yolu âşıklar, bir “ah”la geçer.
Bilirim bütün dertler bir vuslatla geçer,
Bu hasret, bu ayrılık bana kor Allah’ım.
Belki sevemezdim, bu dert bende olmasa
Rağbet olur muydu, gül dikende olmasa?
Eğer bütün umutlarım sende olmasa,
Rahmetin olmadan, kurtulmam zor Allah’ım.
Hep ferah tuttum gönlümü sana yâr diye,
Hallerime bakıp da bir sitemkâr diye.
Beni sebebsiz yakma, bir günahkar diye
Beni bu hallere koyana sor, Allah’ım.
Nasıl yanmasın ki; gönül haline
Felek haciz koymuş her emeline.
Bir dünyalık verilmemiş eline,
İki cihan senden başka. Kimim var? Allah’ım...
..............http://alinihatozer.blogcu.com
Ali Nihat ÖzerKayıt Tarihi : 7.7.2007 13:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
'nasıl yanmasınki;gönül haline'
'felek haciz koymuş her emeline'
'bir dünyalık verilmemiş eline'
bir biriyle çelişen mısralar!yukrıdan aşağıya,erenlikten evliyalıktan bahsederken,burada,istekler ve rota yönünü değiştirip dünyevileşmiş.bu mısralar erenlerin hoşlandığı manaları ders vermiyor.tam tersine ,onların nefret ettiği,tul-i emel ve hubb-u dünyaya insanı teşvik ediyor.siz ya bu işte yenisiniz,yada dil sürçmesi olmuş.kafiyeye uysun diye,manayı lafza kurban etmişsiniz.
her halukarda tashihi gerekir.
saygılar.
TÜM YORUMLAR (2)