Ona ruhumun yaralılarının iyileşmediğini söyleyin... Yarin yarası,nasıl iyileşir ki? Hangi hekim,hangi güzel ilaç olur ki?
Bir yere bağlanmanın gerektirmeyecek kadar içimdeki uçurumları eğiyorum.
Sensizliği, hayatımın sonuna kadar boşluğa,hoşluğa yuvarlama çabasındayım.
Gelme ve olmanın imkânsızlığı ile yüzleşmiş ve beni kimseler tanımasın diye tanımsız sevdalarda kayboluyorsun.
Yangınlarımı gizleyerek geçişlerine ve içlenişlerine yazılıyordum. Güncül özlemler büyürdü,sen kentinde kurulmuş acılarını ezmiyorsun.Bu kente benim için gelmenin mutluluğundan, bu kentte bensiz mutsuz yaşamanın psikiyatr merdivenlerinde yalnız tırmanıyorsun.Ve üstelik çamaşırlarını ellerinle yıkıyorsun hala.Bense bulaşmış her şeyi bir de bulaşıkları ellerimle yıkıyorum.Görüyor musun ikimizde el-lerimizle yıkıyoruz.
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,