Ona Modern Dense De...

Ben anlayamıyordum cahiliyedekiler
Nasıl iman etmezler? Önlerinde peygamber...

Tebliğ için geldikçe, öte öte kaçmışlar,
Üstelik ne yazık ki bir de savaş açmışlar!

Tuttuğun yol, yol değil, biraz insaflı olun,
Önce bir dinleyin ki, sonra bir hata bulun;

Şundan, şundan dolayı, kabul etmeyiz deyin,
Dinleyin, inceleyin, sonra iman etmeyin!

Bir TV'ye üç hoca çıkmışlardı geçende
Cahiliyeye ait izler bıraktı bende.

Üçü de prof. konu, fizik, felsefe ve de din,
Bir de ilahiyatçı tanıştılar sen kimdin?

Demek ki beklemezmiş, fizikçi, onu orda,
Der gibiydi sanki o, "bu da kim oluyor da? "

Dur bakalım, dur dedim, fizikçi ne yapacak?
Rengini belli etti, ki nasıl davranacak?

CERN'i Higgs'i anlattı önce o, sakin, sakin,
Dinlediler güzelce, hayranca, sakin, sakin.

İlahiyatçı hoca söz alınca değişti,
Fizikçi bir hal oldu sanırsınız erişti,

Bilim ile dinin hiç, hiçbir alakası yok,
Tahammülsüzlüğünü belli etti, hem de çok.

Yahu hele bir dinle, bu adam ne diyecek,
Nasıl alaka kurmuş? Bak neler söyleyecek...

Sanki, ona küfretti, bir renkten renge girdi,
Bilim ile din nasıl bir araya gelirdi?

Halbuki hoca ona teşekkür ediyordu,
Bizi aydınlattınız gibi şeyler diyordu...

Felsefeci de bir şey deyince tam cıvıttı,
Hadi ulan yanında der gibi hemen kalktı,

Terk etti sütüdyoyu onlar kala kaldılar,
Suçumuz ne der gibi ona bakakaldılar...

Demek ki hiç değişmez, diyor ya, mühürlendi,
Sen sadece tebliğ et, görevin odur, dendi.

Demek ki insan aynı, ona modern dense de,
Kadim cahiliyeden bin yıl sonra gelse de;

Ebu Cehil, Leheb'ten pek de bir farkı yoktur,
Birazcık dinlemeye, hiç mi tahammül yoktur?