"Yalnızlığa âşık olmak", aslında hem bir isyan hem bir teslimiyet.
Kendine dönmek ama kendinde kalakalmak.
Kimsenin yükü olmadan, kimseyi de yük edinmeden yaşamak.
Bu konuda Nihali Tarzda bir şiir …
“Yalnızlıkla Nikâhım Var”
Ben kimseye âşık olmadım,
Ama yalnızlığa evet dedim —
Sessizce.
Ne şahit vardı,
Ne yüzük,
Ne de balayı.
Ama en uzun ilişkime onunla başladım.
Ve hâlâ da ayrılmadık.
Yalnızlık bana yalan söylemedi.
“Geleceğim” demedi.
“Ben hep buradaydım” dedi.
Sırtımı dönmedim ona,
Çünkü o zaten içimden çıkmamıştı.
Kimi zaman kalabalıkta yalnız kaldım,
Ama yalnızken hiç kalabalığa hasret duymadım.
Çünkü kalabalıklar beni çoğaltmadı —
Eksilttiler.
İnsanlar hep birini arar,
Ben bir “boşluk” aradım.
Bir köşe,
Bir sükût,
Bir kendimlik.
Aşklar geçti —
Hepsi iz bıraktı evet,
Ama yalnızlık iz silecek kadar nazikti.
Kalbime dokunmadı,
Ama orada kaldı.
Bu yüzden kıymetli.
İnsan bazen bir insanı değil,
Onun yokluğuyla gelen sadeliği özler.
Ben de belki birini değil,
O kimsenin olmadığı hâli sevdim.
Yalnızlığa âşığım,
Çünkü beklentisi yok.
Ne sorar ne sitem eder.
Ne ihanet eder ne terk eder.
Beni benle bırakır.
Ve en garibi ne biliyor musun?
Bazen biri gelir...
Ve tam da o sırada,
Ben yalnızlığımdan özür dilerim:
"Üzgünüm, seni aldattım galiba..."
Ama bilirim,
Yalnızlık beklemeyi bilir.
Ve ben yine dönerim ona.
İçime.
Kendime.
Dünya Yükünün Hamalı
Kayıt Tarihi : 1.8.2025 07:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!