Sana ufku anlatmak istiyorum
Yüreğini
Avuçlarında bir güvercinin
Yüreğiyle yatıştıran çocuğun
Bileklerinde çözüp
Doldurduğu şeyi
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
…kıymetli YÖNETİM aşağıya aldığım mısralarda yazılım hatası var.
…şimdi genele hitap ediyorum.
…evet şu aşağıya aldığım mısralarda imla hatası (klavye) olsa gerek. Ama ne yazık ki şu güzelciler en azından bu hataların düzeltilmesini isteseler olmaz mı?
… Olmaz efendim. Şiiri okumuyorlar ki kendi takımından ya, peşin peşin yüksek fiyat çekiyorlar. Kampçılık gözlerini o kadar kör etmiş ki klavye hatalarını dahi göremeye biliyorlar (gerçi bu güruh SÖZCÜK TÜRETMEDE MAHİRDİR. Beklide üstatlarının bu klavye hatasını bir bildiği vardır! Gördükleri için görememişte ola bilirler).
…işte o mısralar;
Asfalttan, yapıılardan, seslerden;
Yalnayak
İlanlar, rutubbet, çıkar...
Yababi bir hayvanmış gibi düşünüp
2/177 den çiklet manisi serisine ulaşabilirsiniz.Arzu eden şimdilik 1 ile 13 arası bir sayı tutar şansına ne çıkarsa okur.Eğlence dediğin böyle olur.:))
Bu işlerden çok anladığını söyleyen bir arkadaşımız benim ciklet manisi yazabileceğimi keşfetmiş.Bu keşfini bana bildirince bende çiklet manisi yazma merakı doğdu.
O yüzden bu keşfi yapan arkadaşımıza teşekkür borçluyum.Malum ciklet manilerinde anlam manlam aranmaz,okunur ve buruşturup atılır,rahatsız olan varsa okumasın okudu ise alınmasın kaldırıp atsın yakında bir ciklet fabrikasından teklif alırsam köşeyi dönerim belkide olmaz olmaz demeyin ne olur ne olmaz.Ya tutarsa.! ..
Şiire dönersek... Şair şiirinde ufuktan, çocuktan ve aşktan bahsetmiş. Bugün ufkumuzun umutları olan binlerce çocuklarımızın yeni bir eğitim öğretim dönemine başladığı gün. Tüm milletimize hayırlı olsun. Çocuklarımıza ve eğitim camiamıza başarılar diliyorum
biraz da şeref ve haysiyet konusu bir husus bu..
müslümanlık tahammül demekse saygı demekse? ? ?
biz bildiğimiz gibi gelir şiirleri sabote ederiz,şiiri sevene şairini sevene her türlü saygısızlığı yaparız denilmek isteniyorsa bunu herkes yapabilir..
ve ayrıca bu sayfayı biz üyeler dışında yüz binlerce dışarıdan insan okuyor..
Ciklet manileri 13
Seni gidi yaramaz
Beynamaza beynamaz
Deme sakın seninle
Çelik çomak oynamaz
FK.
'sana ufku anlatmak istiyorum'
Güneş aydınlatıyor
dünya aydınlanıyor
çocuklar doğuyor
analar doğuruyor
çocuklar emiyor
emdikçe büyüyor
büyüdükçe yürüyor
yürüdükçe kürüyor
kürüdükçe ürüyor
Bu bir nazire denemesidir devam edersem sonu gelmeyecek vesselam:))
insanda biraz utanma duygusu olur!
ben sizin hristiyan misyonerleri olduğunuzu düşünmeye başladım ciddi ciddi.soğutma görevlileri.
şayet bu normal bir halse
Ciklet manileri 12
Kendini tanımayan
Halık'ını tanımaz
Halık'ın tanımayan
Olur gider beynamaz
FK.
Bu şiir ile ilgili 41 tane yorum bulunmakta