Vapurdan indim elimde bavulumla
Üstümde kokuşmuş siyah bir ceket.
Yürüdüm yollarında çürümüş postalımla
Yıllardır hasretinde boğulduğum memleket.
Hızla ezberimde aştım dik yokuşları,
Hatıralarla süslü on yıllık meskenim.
İkişer adımlarla çıktım basamakları,
Tanıdım bacasından, işte bu benim evim.
Tarifsiz heyecanla elim gitti tokmağa
Ardınca bildim o yüzü ve gözleri.
Görünce peşinde tanımadık sima,
Vehimlerle süzdüm özlediğim dilberi.
İçeri davet etti esrarengiz adam,
Buyurdum ve geçtim koca salona.
“Sarılsana! ” dedi kanayan yaram,
Sarıldım yalnız boş duvarlara.
“Aç gibisin” dediler dönerek bana.
Sofraya oturttular kollarımdan tutarak.
Küçük bir kız geçti yanımdaki divana,
'Anne ve baba! ' diye sevinçle haykırarak.
Birdenbire ruhum koptu bedenimden,
Yüreğim kayboldu derin uçurumlarda.
Mazi sıyrılıverdi hatıra defterimden,
Yer edindi daracık köstebek yuvasında.
Kayıt Tarihi : 28.4.2006 15:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Muhammed Emre Tulay](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/28/on-yil-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!