On Yedi Diferansiyeller Yeli Muzip Mucit ...

Habibe Merih Atalay
496

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

On Yedi Diferansiyeller Yeli Muzip Mucit Provokatör Guruldama: 14: Korunum İçgüdüsü - Kurban

"Kesintiye uğrayarak yarım kalmış yaşamım"

Sinemanın siyah-beyaz zamanları
Karaktere geçmişi anımsatılırken
Sisli-puslu bir sabah baş dönmesi
Yaşatılırdı hafiften

Renkli-sinemaskop gelişince yeterince
Aynı baş dönmeleri
Buğulu bir ikindi etkisiyle
Siyah-beyaz sürüyor şimdi

Düşünüyorum da, hani
Hâlâ aynı kişiyle
Tıpkı filmlerdeki gibi
Romatik Komedi
Yaşamaya devam ettiğimizi

Çoktan unutulmuş olabilecek
Pek çok anı -kesintiye uğradığı-
İçin midir ki o yaşantı -bilinmez-

Uzun beraberliklerin süresi
Göz önünde tutulacak olursa
O kısacık zaman için
Hem de ne çok anı

Hatırlatıp duruyor kendilerini
Bir flaşbektir gidiyor belleğimde

Günlerim renkli-sinemaskop
Geçmişim siyah-beyaz ve buğulu
Eh, az biraz da gün batımlı diyelim
Bir baş dönmesi halinde bu film de...

Yirmi beş yıllık bir beraberliğin
Hani taş çatlasa topu topu
Beş yıllık bir hafızası olur diyelim

Bense beş yıllık bir süreyi
Yirmi beşle çarpıp adeta
Kare kökünü çıkarıyorum

Neden unutturulmaz ki
Şu bir kaç yıllık hikâye
Bir kurbanlık hali değilse
Durmadan hatırlattırılır

Sonuç -kesintiye uğratılmışlıksa-
Yarım kalmış her yaşamın üzerine
Ne denli sitres dolu
Acı anı eklenirse eklensin
Üste çıkıyor demek ki
Hafızada yağ gibi...

Tam hayatın ilkbaharında gerçekleşmiş
-demek ki- o ilk kesim

Yaşadığım bu kesinti
-güzel bir düşün ortasındayken-
Birden bire uykumdan uyandırılış
Belki de.. |güneşin o ilk -ılık ışıkları-
yüzüme vurmaya başladığı an|

-yarım kalmışlık duygum-
Yeniden aynı rüyaya dönmek belki de
Devamını getirmek umuduyla
Sımsıkı kapatıp gözlerimi uyuyamayan
Güzele dönüşmeden bir arada yaşatıyorum
Onunla kendimi ama..

Uyuduğum-uyuyacağım da
Başka bir uyku oluyor artık
Başka -göreceğim- rüyalardan da
Prensin değil cadının öpüşüyleriyle
Uyandırılıyorum her seferinde
Ne rüyalarım devam ediyor
-edebiliyor- sağlıklı bir şekilde
Ne de uykularım eskisi gibi

Bu 'kesme' gidilebilir yolların da
Kapatılmasını beraberinde getiriyor
Önüne birden bire görünmez bir
Hayat duvarı çıkarıveriyor
Yönünü ne yana dönsen

Bu 'kesme' henüz yetişip
Serpilmeye başlayan
Kanatlarla yapılması düşlenen
Tüm uçuşların iptali oluyor

Ya da herkese aynı etkiyi
Yapmaz 'belki de' diyelim...
Olabilir...

Olabilir mi
Olabilir
Ama biz olmuşa bakıyoruz şu an
Olana -olabilirliğe- değil

Bundan etkilenmiş
Anıları beynini oyan
Bir kişi var sonuçta burda
Ve bendeki dal budak salmayı
Özgürce atılımlar gerçekleştirmeyi
İlerlemeyi serpilip gelişmeyi
Ve sayabileceğimiz belki
Daha nice olanağın önünü
Kesen bir 'kesme' olmuş

'Kesim' -gençlikteki kesim-
Yaşken ketlenmeler-e
Neden olan kesimler
Tersinin olması ihtimali bırakmayan
'budanma' şeklinde olsa tersi olabilecekken
Daha çok serpilsin-boy atsın-
Daha verimli olsun diye budanır ağaç ama..

O zaman belki de
Daha hızlı koşacak koşucu olimpiyada
İpi göğüsleyip kapacak rakiplerinin elinden
O değerli madalyaları.. ama yoo...

Hiç birine olanak sunmuyor
Burdaki kesme işlemi
Bu bir budama değil
Doğranılış katlediliş
Hikâyelerinin bir verisyonu
Şeklinde renkli-sinemaskop

Dile öyle geliyor ki
Bir insanın en doğal
Yaşam hakkının sanki
Gaspedilişi bile-isteye

Niçin bilmiyorum

Diğerleri için mi
Diğerlerine yer açılsın
Diye belki...

Onlara daha fazla şans tanınsın
Zaten gelişiyorlar ama
Daha da besili olsunlar işte

Onların kimse önüne geçemesin
Filan

Evet bu bir -ayıklama modeli- idi
Bir tür Alman modeli

Neydi o şimdiki moda isim
:
German Style
Ya Jawohl

İşte bugün soysuz, nesilsiz
Bir varlık oluşumun sebebi de
Nihayetinde nev-i şahsımıza munhasır
Soykırımdı diyebiliriz artık
Çekilişsiz kur'asız hem de kurbağsız
Çelişkisiz hem de

"Kestiler beni anne ya
Doğradılar
Lime lime ettiler etimi
İliğime varıncaya değin
Ayırdılar kemiklerimden
Dağladılar anne ya"

"Derimi yüzerek başladılar
-boğazımı kesip-
Kanım toprağa akıtılarak
Ayrıldım yüreğimden"

"Bir kurban gerekliydi anne
Diğerlerinin yaşamda
Dimdik ayakta kalmaları
Buna bağlıydı anne
-beni seçtiler-
Bendim kurban
Bu kez
Bu kez.."

Kes
Arabeske bağladık yine
Kes

"En -leziz-
En -körpe-
En -peşine düşülmez-
Ama düşülür pelişine
En -hakkı aranıp sorulmaz-
En -korunmasız-
Sürüsünden -en- uzak...
Kuzucuk.. tum
Anne.."

Ama hâlâ buradayım
Nedense
Neden öldürmedi
Bu 'kesme' beni

Neden sakat bıraktı da
Yok etmedi

Hah
Neler diyorum
Sakat mıyım
Yoo
Lafın gelişi işte

Sakat bırakan bir kesim de
Değildiyse -aksine-

Ölmek -daha bir-
Kurtuluş olacaktır o zaman

Yine de -kurtuluş-u-mu
Amaç edinmeyen
Bir kesmeydi bu

Kurtuluş olsaydı amaç
Kesim de olmazdı
Kurtuluş namümkün...
Yaşanmaz artık o semtte

Kesilmemi
İsteyenlerin
Dileyenlerin
Öngörenlerin
Amacı -ne- kurtulmam
Tam manasıyla
Ne de -ölmem-

"Kesilmemi buyuranların amacı
Kendi selametleri
Kurtuluşları anne"

Ne olduğu - olacağı-
Umurlarında değil ki bana
Yanabilirim-sönebilirim-olsun varsın dı...
Kanabilirdim
Kendimden geçebilirdim...
Ama unuttukları bir şey var...

Sakat kalmam falan da
Umurlarında değildi ölmem de...
Tek düşündükleri onlar için
'diğerleri'
'daha değerlileri'
Sağlıklı
Sağlam
Hayat dolu
Dilediklerini yapabilenlere verilecekti
Sınırsızca seçme şansı
İstedikleri gibi at koşturanlar
Olsunlar diye bu arenada...

Kimilerine ters tepti benim kesilmem
Kendilerine bunu bir fırsat gibi
Göremedi bir çoğu

Benle yarı yarıya
Onlar da yok olmuş gibiydiler

İşte o vakit -bir-
Yer değiştirme gerçekleşti

Bu yer değiştirme

İçlerinden birinin
Beni kaçırmasıyla oldu

"Bu nedenle işte
Ne sakat
Ne de ölüyüm anne"

Ne olduğum-olacağım
Kimsenin umurunda değildi ya -zaten-
Kaçıranın da derdi tasası ben değildim
Kaçıran da kesen de birdi -zaten-

Bu birlikti zaar onları
Sıkı bir teşkilât yapan da
Gıpta edilesi 'o' da onlardandı
'O' da 'o fetvayı' verenlerdendi
Zaar

Kes-Kaçır-Terket
: neydi bu
Bir şeydi
Ha
:
Yap-İşlet-Devret
(YİD) modeli gibi
Bizimki de KEKATE modeli

Bu da başka şeyi andırdı
: TEKAPE.
Neredeyse...

"Bakalım ne olacak
Bırakalım doğasına
Ne yapacağını görelim"
Mi dediler ne

"Ne hali varsa görsün"
Mü yoksa

Artı bir tehlike
Arzetmiyordum
Hiç birisi için

Yeterince otokontrol-içbaskı
Oluşturmuşlardı üzerimde nasılsa

Benden boşalan yeri de
Bir güzel kullandılar
Tepetepe hem de

Bana ait olan tüm olanaklarından
Yararlandılar hayatımın

Şimdilerde
Benden bir tehdit
Bir uyarı yokken
Ezkaza ateş olsam
Cürmüm kadar
Yer yakarım -keza-

Böyle düşünüyorlardır herhal
Beni kesen-biçen-doğrayan da
Kaçırıp-terkeden de

Artık beni etkisiz hale
Getirdiklerine göre
-çıkarlarına göre tabii-
Sistemlerine öyle güveniyorlar ki
Bir atak beklemek gülünç geliyordur onlara
%1000 güçlenmiş zırhlanmış efsunlanmış olarak
D ö n e b i l e c e ğ i m
Kimsenin aklına gelmez di tabii

Benim bile gelmemiştir
Kimse kurbanının
Bin güçle karşılarına dikileceğini
Hayâl etmez sonuçta

"Ne kabus olur düşünsene anne"
Olsa olsa uyandıklarında gülüp geçebilecekleri...

"Pekâla...
Hakikâten
Bin misli
Güçlenmiş miyimdir
Dersin anne"

Güçlendim farzedelim
Evet farzedelim ki
Daha da güçlüyüm
Hem de çok öncesinden
E'nolacak

Geri dönebilir miyiz aynı yaşlara
Geri getirebilir mi
Karşılarına top tüfek çıkmak
Geçmiş senelerimi

Neyin savaşını vereceğim ki ayrıca
Edindiğim güçler ne
Hem neyi kanıtlayacaklar bana
Bu mücadelesini vereceğim şeyde

"Yakılmadım ya
Ayaktayım işte"
Nağmeleri mi
Savuracağım havaya da
Ha
"Neden yani anne
Neden"

Neden yapayım bunu
Neden çıkayım karşılarına
Neden göstereyim
Yarattıkları ruh yarılmasının
Bana neler sağladığını
Onlara ha
Ve de herkese
Ve de sana
:
Anne..

"İyi ki beni kesip biçtin
İyi ki kaçırttın -aklımı-
İyi ki terkettin

Teşekkür ederim"
Demek için mi
Anne
Yoksa...

"Hah
İşte bakın
Sahne hazır
Eğer büyük bir yıldız olmanın yolu
Buradan geçiyorduysa...
Buyurun buyurun
Sizlerin olsun yollarım
Geçip gittiğim
Geçip gidin efendim
Geçinip gidin"

Demek için mi

Yoksa...
Daima ışıyan
Parlak bir yıldız
Olmanın yöntemi
-sürdürmek- ise
Hakikâten bunu -yaşamı- sürdürmekse
Söz edilecek bir konu ne ayıptır ki...
Ne yapıp edip bulunur elbet Anne

Bir süt anne
Bulunur Anne

Ne çok zaman ve ne az zaman...
Değişkenleriyle sığıntılarına sığınıp
H a p s o l d u ğ u m u z...

Eylül ve... Ekim
19 Ekim 2011 Çarşamba
18:09:50

Yalnızım

İki türlü his var taşıdığım,
Bir biri gelip
Çörekleniyor yüreğime
Bir diğeri

Yalnızım...
Nihayet ki

Ve

Yalnızım
Ne yazık ki

Neden peki
Neden böyle
Ki bu bir 'durum'
Neden insanı
Bu denli
Çelişik kilit duygulara
Sürüklüyor

Yıllardır bir arada yaşayan
İnsanları düşünüyorum
Nasıl da alışmışlardır kim bilir
Birbirlerine

Birinin kaybı
Bir diğerini
Hayattan kopartmaya
Yetebilir

O denli üzüntü verici-dir
Ben o denli büyük bir kayıp
Yaşamadım ama sanki
O denli de büyük bir acı
Şu içimde duyduğum

Bu nasıl olabiliyor

Sevdiklerimi defalarca
Kaybediyorum sanki

Ölmeseler de
Ölmüş kadar
Oluyorlar
Bir daha
Bir daha
Bir daha

Aynı insanlar
Bir araya gelseler de
Artık hiç bir şey
Aynı olamaz

O iki insan da birbirlerine
Tamamen yabancıdırlar artık

Tabii ki olmak zorundalar
Zorundayız
Çünkü yaşamımızı
Sürdürülebilmemiz
Buna bağlı

Şimdi
Yine
Yeni bir insan daha
Girecek olsa bile hayatıma
Şimdiden biliyorum ki yıl
Üç beş yahut sekiz taş çatlasa
Onla da bu aynı noktaya
Gelinecektir

Nasıl bu kadar emin olabiliyorum
İşte bunlardan olanlardan belli
Tarihime bakınca ve yaşadıklarıma
Bana bundan sonrasını
Özetleyiveriyor ve ben
Bunu artık
Çok iyi
Ezberledim

Bu rolü

Hayat artık yeni insanları
Barındıramayacak kadar dolduğu gibi
Benim elim de kalemden başka alet
Tutamayacak kadar gevşedi
Bu kesin

İşte bu kesinlik yüzünden
İkili bir duygu içindeyim

Artık bundan sonrasında
Her ne olacak ise
Ben tek başımayken olacak
Bu perdeden sonra

Evet artık bu böyle
Üzülsem de sevinsem de
Patlasam çatlasam da
Neşeden ya da kederden
Tek başına göğüs gereceğim
Bundan böyle her şeye
Tek başına
Yeni bir düzen kuracağım

Şimdi
Yeniden

Umarım muvaffak olurum
Umarım çok daha iyi olur
Tüm zamanlarımdan
Ve
Keşke olabilse
Olsa
Keşke başarabilsem
Yalnız başına
Bir 'birey' olmayı
Keşke

Habibe Merih Atalay
Kayıt Tarihi : 8.12.2013 19:37:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


16 Ekim 2013 Çarşamba 13:56:21

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Habibe Merih Atalay