On Yedi Diferansiyeller Yeli Muzip Mucit ...

Habibe Merih Atalay
496

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

On Yedi Diferansiyeller Yeli Muzip Mucit Provokatör Guruldama: 05: Kendisizlik

Kötüyü evirip çevirip bomboş
Göze hoş kulağa serhoş
Baş döndüren biçimlere
Dönüştürmektir -birinci- kuralı
Büyük İlahi Edebiyatın

Bu bölümdeki rolümü çok seviyorum işte
:
Hay

Merhaba Bulut Adam

Ne yapmalı bilmiyorum

Seni -aramalı- mı
Arzulamalı -mı-
Azarlamalı mı
Harını -mı- söndürmeli

Tepemden hiç eksilmiyor metcezirin

Daim manzaralarını seyretmekliğim
Devri daim seni sezmekliğim
Her daim -seni- sevmekliğim
Fırlatılmış mekik -yalnızlığım-da
Yörüngemdeki son varlık-sızlık
Tüm kapılarımla metafora
Açıldığım üzgün ve kırılgan
Ve de çıplak kaldığım
Yalnız sanayım -derin- sanayim

Ömrümün -en- hararetli -en- sulak ve -en- susamış
En bereketsiz -en- hareketsiz durağındayım
Bulut Adam

Bıraksan sanki sonsuza dek mışıl-mışıl
Uyuyacak-mış gibi-y-ken
Zamanın tam da bu aşamasında
Birden bire sıçratılmak uyku-dan-
Ne tuhaf bir akla zarar

İşte uykumun geniş boşluğunda süzülürken
Göğüme çizdiğin oklar ve attığın kalp desenleri
Çarptı kanatlarıma -zonkluyor kulağım zonk zonk-
Gitmek vakti - gelmek vakti diye - diye
Fiyonklanıyorsun parmaklarımda

Tabii ki bu mıknatıslık var
Bir çekim gücü var-sa işte -bu- dur
Bu hayatta ama.. bizden bir
'Haydi Hayırlısı' yine...

Bir kadın varmış bir zamanlar
Bir de erkek varmış peşi sıra
Bir anne bir de baba varmış
Bir çok çoluk çocuk
Bir çok anne ve bir çok baba
Peşi sıradalarmış

Kardeşler varmış bir zamanlar
Akrabalar uzak yakın akbabalar
Arkadaşlar varmış yakınsak da
Yakınmasak da mahallelilerle bi dolu
Varmış gelmişiz bir mahalleye
Bu mahalleye bir bahaneyle..

İş arkadaşları varmış adamların
İş arkadaşlarının da kadınları varmış
Evlerinde bekleyen işleyen
Yıkayan yuğan agulayan
Çapulcularla hikâye burada başlamış
Kinâyeler de başlamışlar buralarda yarışmaya
Bir takım olaylar cereyan ediyormuş
Durup dururken başlarına bir şeyler geliyormuş

Herkesin başına bir takım olaylar gelmiştir elbet
Gün gelir devran dönermiş elbet
Çarpılıyor muşuz işte biz de bu cereyana
Hastalanıyor muşuz üşütüp
Yaka paça açıp kaçık bağrımızı
Aklımızı düşürüyor muşuz
Kötücül düşüncelerimizle
Bir kıyam gibi ceninciklerimiz de

Evet işte..
Başlarına bilindik bilinmedik bir takım olaylar gelmiş
Gelirken de yine gülünmüş ağlanmış
Gezinilmiş tozunulmuş oynaşılmış zıplaşılmış
Çalışılmış çatışılmış çırpındıkça batılmış
Dövüşmüşler didişmişler sevişmişler barışmışlar
Ve böyle geçinip giderken derken
Erken erken geçip gidermiş hayatlar

Ya sonra..
Ve sonra..

- git zaman - Gel zaman
Masaldı bu ya
Hikâyenin de şuralarda bi yerlerde olacak olan
Dört lastiği de birden bire -patlamış-

Ne olmuş-muş peki
Gerçekten ne mi olmuş-muş
Merak mı ediyosunuz bunu
Ben de merak içindeyim doğrusu
-ama- bana olmuşlardan -çok-
-olmamışlar- olabileceklerden -çok-
Olmasını -arzu-ladık-ları-m
Gerekliymiş bu hikâyede

Ya.

Meselâ bir yılbaşı gecesinde geçebilecek
Olağan üstü bir çok olay

H e r ş e y i y l e..
Bu kelimeyi çok seviyorum

Mekanları insanları
Beklenmedik mucizeleriyle
Süper bir Memleket Hikâyesi
Olamaz mı yani
Neden olmasın
İnanmıyor musunuz
Bekleriz
Gelin bu yıl başını birlikte geçirelim
Mesela hı

Birlikte girelim bu yıla
Bir masalın içinde

Yılan Masalının

Oyunsuz yaşayamayız -yaşayamam-
İmkânsız birşey bu
Kalem benim ilk oyuncağım
Elimin dokunduğu -ilk nesne- beşiğimde
Kalemle kendime de - size de
Çok değişik bir hayat garanti edebilirim
Bir masal dünyası daha
Dahası -dağ-dağa-sı
İçine kendimi bir kraliçe gibi oturtabilirim

İstemiyor musunuz Kraliçe olmamı
Ne isterseniz nasıl isterseniz
Onu -olurum- ben de
Etrafımıza yığınla hizmetkar yazıp -benden-
Eğlenmenizi sağlayabilirim sizin de - kedimin de
Bir kedim bile yok gerçi ama olsun
Sezen'imiz var ya -yeter- hepimize

Kalem-im-le bir senatoryum kurabilir
İnsancıklarımı orada iyileştirip
Hayata kazandırabilirim
En idealist ölçülerle
Denizin diplerinden mücevherat avlayabilir
Uzaya seyehat ettirebilirim
İğne deliğime geçirdiğim beden liflerinizle
Yerin altından sokup üstünden çıkarabilir

Dikebilirim sökülmüş tüm düğmelerinizi
Protokolsüz tek kalem de
Girmediğim hücreniz kalmaz
En ücra köşelerinize parmak atıp
Sizi gıdı gıdı gıdıklar ve güldürebilir
Göbeğinize 'purp-turp' yapıp
Herşeyinizi yoktan var edip
Vardan 'puf' yok edebilirim

Her şeyi
Dedim ya bu kelimeyi çok seviyorum diye
Evet h e r ş e y i düşünebilir
Düşleyebilir yazabilirim
Bunu yaptığımda da çok farklı birşeyler
Olacak demektir şu -bayat- hayatlarınızda

Evet..
Konu bu
İçerik böyle -bu yönde-

Ve bu da beni yakından ilgilendiriyor 'nedense'
Ve de çok etkiliyor
Bayat Hayat - Taze Hayat tezatlığı

Şaşırtıcılığına hayretler içindeyim
Bunların yazıldığına hâlâ inanamıyorum
Kendi kendime -bunu- birileri
Yapmış olmalı diyorum -benden önce-

Hâlâ..

Bunu ele alış biçimim
Başından son haline değin
Beni sürekli bir orgazm halinde tutuyor
Bitmiyor bitmiyor bitmiyor boşalmalarım

Dolayısıyla sizlerinde..
Umarım..

En az benim kadar şaşıracağınız
Müthiş sürprizler bekliyor bu kez
Bir kez daha

Bundan vazgeçemem
Daima bir üstü var
Sizi -fırlatmak- istediğim

Korkudan patlamalısınız her seferinde
-fırıldatıldıkça- gülmekten altınıza işeyecek
Hale gelmeli -kaçırmalısınız hatta- birazcık da -sıçmalısınız-
Gülmekten ağlamaya - ağlamaktan gülmeye
Ani krizler halinde geçmeli
Arkasından sıkıntıdan boğulmalı
Nefretle bağırmalı çığlıklar atarak
Öfkeyle ve tamamen zıvanadan çıkarak
Tepinmeli ve çıldırmalısınız -adeta-

Bunu yapmadan duramam
Bu doruklara her zaman ulaşmadan
Ulaştırmadan bırakamam -ensenizi- ısırmadan

Öylesine etkilemeliyim ki sizi
Yerden yere vurarak
Yeri yerinden oynatasınız
Eserlerimizle

Tabii ya
Eser

Bunları düşünüyorum
Masal bu ya..
Nazımcığım

İşte yazıyorum da..
Dört yıl önceden
Dört yıl sonrayı

"Dörtnala gelip uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan"
Memleketimde buna ihtiyaç olduğunda
Her zaman yapacağım şey -gibi-
Yapabileceğim şeyleri düşünerek eğleniyorum

Eğer bir gün böyle düşündüğüm gibi
Başlarsam yazmaya da
Çok bilinçli olmalıyım öyle değil mi
Sımsıkı bağlanmam gereken bir
Füzede -gibi- bir bilinçle
Bilincime fırlatılmam
Eğlencemin orgazm anında
Pum diye çatlamadan
İçim dışıma çıkmadan
Başarmalıyım bunu

A
O zaman işte
Hazzın dibine kadar -yardıran roller-
Bekliyor olacak tüm oyuncaklarımı
Best Seller'e bulaşmış bir ruhla yol alacağız

Ama şimdi..
bUzlU sİslEr sIcAk bUhArlAr
y e n i d e n

Demem o ki
Biraz sıcak soğuk havuzuma girmem lazım
Biraz da buhar banyosuna ihtiyacım var
Ardından da buzlu bir Skotch iyi gelecektir
Ve.. Hadi güzelim sallanma oyalanma
Sen şu misafirlerimizi büyük salonumuza al
Keyiflerine baksınlar ben zevkten anırırken

Onları bi güzel ağırla hemi
İkramda kusur etme sakın
Kafalarını da şişirme yalnız
Tatlı olmasına tatlı da şu bizim uşak
(Ardından fısıltıyla)
Çok geveze be

A.. bu arada..
Masaja ihtiyacı olan var mı
El kaldırsın..

Buyurun benimle birlikte gelin..
Sizi şöyle hallaç pamuğu gibi attıralım

"Peki ya, fakirlik"

Ops.. Ha

"Ha denmez, efendim denir"

Pardon hocam, anlayamadım da

"Fakirlik.. fakirlik
Yoksulluk yani
Y o k s u n l u k.."

Düşünsel boyutta ki mi
Soyut -mu- somut -mu- hangisi

"Onca Yoksulluk Varken"

Ah Romain.. ödümü patlattın be
-Be dedim özür dilerim

Sen de mi burdasın Sabahattin..
Kudret Aa Özlemişim ya

İkinizde burdasınız..
Ne güzel
Hoşgeldiniz canlarım benim
Muah muah
Ne iyi ettiniz de geldiniz be
Pardın
-Yine -be- dedim özür dilerim

Aman özür mözür dilemeyeceğim artık yeter
Arkadaşlarla tanışıyor musunuz

Arkadaşlar..
İşte karşınızda
Biri İkinci Yeni havasında kendi çapında
Diğeri Dünya Çapında tanınan iki yazar

Şu var ya -şu- hani
-yoksulluk moksulluk- diye zırvalayan

Hah işte o

Fransa'da her yazara ancak bir kez verilen
Goncourt Edebiyat Ödülü'nü
Bir kez kendi adıyla
Bir kez de takma adla yayımladığı
İki romanıyla
İki kez kazanmış olan
Tek yazar..
Yupp piii

Evet..

Ne diyorsun sen şimdi..

"Onca yoksulluk var-ken-sen
Nasıl keyfine bakabiliyor-sun"

Sun -sen-sun... hımm

Ah.. Yahu..
Allahallah

Erkin, bişey söylesene ya..

"Fesuphanallah.."

Tabii yaa..
Nerden çıktı bu hayaller mayaller
Hayallah değil mi
Hah haa

"Ben bir fakir keloğlanım
Eşşeğimin yok palanı
Varım yoğum doğruluktur
Hiç de sevmem ben yalanı"

Ay nasıl bu denli düşebilirim
Hay al alemlerine
N a s ı l

Bunlar ne böyle
Şu lükse bak şu lükse
Ey Türk kasal masal kahramanı

Hişşt Hoop
Ne diyosun be

Benim lükse ayrılacak ödeneğim mi var -be-
Zamanım mı var
Çalışmalıyım eşekler gibi
Deliler gibi çalışmalı
Evlere evlatlara rızık dağıtmalıyım
Köleler gibi Hay Noel Babam Hay

Valla sağol ya.. Romain..
Sağol.. sağol
Sen de sağol kelbabalık
Hepiniz sağolun

Sağlıklı düşünmeye başlamanın
Zamanıdır değil mi artık
Harcadığım bu sayfaların
Tükettiğim şu kurşunların
Bomboş geçirdiğim vaktin
Hesabını kim verecek sonra ha
Sorarım ha.. kim

Birşeyler yapmalı yazmalı yamamalıyım
Bu -deliği- böyle daha fazla
B ü y ü y e m e z

Ne bakıyorsunuz
Hadi dağılın.. dağılın siz de
Ayı oynatmıyoruz burda

"Kişiliğinde... toplumunun izlerini taşıyorsun"

40 What 41 kere Huu Ve Who Maşallah
Ben mi
Yok canım daha neler
Toplumun hangi kesimine aidim ki
Onların izlerini taşıyacağım
Hayır Romain hayır
Bu kez fena yanıldın
Hem de çok fena
Ben doğanın bir parçasıyım
Toplumun değil anlarsın ya
Doğanın bilincini taşıyorum
Her şeyimde

Vay
Bu kelimeye bayılıyorum

Ayın Güneşin Yıldızların
Sade sabah öğle ikindi yatsı da değil
Gecenin ve gündüzün bahtın ve bahtsızlığın değil sade
Kabızlık ve damızlık mevsimlerinin döngülerinin de
Toprağının taşının havasının suyunun ateşinin közünün
Bilinçlerini de t a ş ı r ı y o r u m aklımdan hepten
Doğanın parçası olarak bütün yaratıkların
Özünü teberliyorum çekirdeğin kökenindeki
Evren bilincini aşılıyorum yaprağın uçları olan
-a p a ç ı k- s a ç a k l a r ı n a k a d ı n l ı ğ ı m ı n

Bu bilinçle hareket edip
Yazıp çizip tüm belleklerini
Geçmişin hafızasına kazıyıp
Yine bu bilinçle yaşayacağım
Yaşamam gereken hayatı

Gelişmem de doğa gibi

Yenilmeler yenilenmeler
Yeşillenmeler çiçeklenmeler
Böceklenmeler yosunlanmalar
Sararmalar solmalar kurumalar
Küflenmeler dökülmeler saçılmalar
Dibine dibinden paslanmalar
İçe içe çekilmeler ve hoop
Açılı açılı - saçılı saçılıvermeler
Ölüp ölüp dirilmeler
Doğrulup doğurup boğulmalar
Hepsi tıpkı doğanın ki gibi
Bedenimde hükmünü süren
Etkilerle oluyor etiketindeki
Ve sebeplerim sonuçlarımla
Uzun uzadıya bir ortaklık içindeler..

Yazarımın eli
Dış etkenlerin erişemeyeceği
Noktada durmalıdır
O dış ve iç etkenlerin yazarıdır ve
Hiç bir etkenle yolundan saptır-ı-l-ma-ma-lı-dır

Oturup hayal aleminde yeni dünyalar kaleme almalı
Ama kendisi savrulmadan yapmalıdır bunu
Ya da bunu yapabilecek gücü elde edene dek
Beklemelidir kendini ve beslemeli bileylemelidir
Dişlerini tırnaklarını -yazarak-

Hem yaşayıp hem yazamazdın
Ya yazardın ya yaşardın

Yoksa bi noktasından diğer noktasına
Geçemeden daha o mahallede karşıdan karşıya
Ezilip kalırdın hayat motorsikinin altında

Bu doğayı çökertebilecek yegane travma
:
Yegâne
:
Kendisiyle çelişkisi..

Bu yüzden doğama güveniyorum

O - doğa - kendisiyle çelişmeyen biricik güç

Kendiliğinden varolan
İnsan etkinliğinin dışında
Kendini sürekli olarak yenileyen
Yeniden yeniden yeniden yaratan
Değiştiren kotaran canlı ve cansız nesneleri
Nesnelerden oluşan varlığın -tümü-

Duyulur algılanır dış nesnelerin
Ve iç olgularının -tümünü-
Yaratıcı oluşturucu güç -Evren..
Her şeyi kuşatan gerçeğin -tümü-

Gerçekten de haklı bir eleştiride
Ya da suçlamada bulunan -bilinç-
Ilımlılığını -sağduyusunu- yitirmez
Soğukkanlı yargısına -güvenir- ve..
Dayanır ve de..
Sağduyu tarafından
Eşit soğukkanlılıkla dinlenir..

Bu Duyumlar Kapısında
İşte bekliyor beni Baruch..
Ve davet ediyor içeri..

Ö z g ü r
Z o r u n l u l u ğ u m a

"Herşeyi anlamak özgür olmaktır
Açık düşünmeye kavuşan insanın
Tutsaklığı esareti cesarete dönüştürür"

İnsanlar -bilmediklerinin- tutsağıydı
Ben de öyle..
Bu hikâyede..

Habibe Merih Atalay
Kayıt Tarihi : 15.11.2013 09:30:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


15 Kasım 2013 Cuma 09:30:05

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Habibe Merih Atalay