On yedi ağustos şehitlerine...

Sinan Kavrak
10

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

On yedi ağustos şehitlerine...

umutlarını, yarınlarını,
sofrasında tayınını
ve ahırında kuyruğunu bir sarkaç gibi
sabırla sallayan öküzünü
doldurup yüreğine…
göç etti taşı toprağı altın şehre, umutla
mutlu yarınlar adına
vermediğinden değil toprak,
ya da alamadığından o usta ellerle
nasıl alamaz ki,
o değil mi
küçücük bedeniyle çırılçıplak
anızların arasında ilk çığlığını atan,
ilk nefesini alan
küçücük ciğerlerini toprak ve polenle dolduran
kanlı ve ıslak
ve avuçlarında mübarek toprak
ve göbeği hayatın sivri taşlarıyla kesilen
ve o taşlar, toprak
ve memesinden can suyunu alırken anasının,
göğsünde kavuşmuş yumuk elleri küçücük,
aceleci ve titrek
toprak kadar temiz,
toprak kadar mübarek…

ve o değil mi, hasat vaktinin namusunu
kargalardan koruyan, güneşli başakların arasında
ve askere giden,
abece yi bilmeden…

umutlarını, yarınlarını
sofrasında tayınını
ve ahırında kuyruğunu bir sarkaç gibi
sabırla sallayan öküzünü
doldurup yüreğine…
göç etti taşı toprağı altın şehre, umutla
mutlu yarınlar adına
onurluydu, güçlüydü, umut doluydu yüreği
ve ümitliydi
yaşamak ve yaşatmak adına
insan gibi, insanca
ve umursamıyordu
barlarda ceketini yakan,
bir aylık emeği peçetelerde atan,
parasıyla adam olan adamcıkları,
müsvedde-i insancıkları
kafasına halkımın
hain bir mermi gibi çakılan magazin dünyasını
hiç umursamadı
yavrularını uzak tutmaktı tek tasası,
bu kahpe, şerefsiz ve külliyen yalan
namussuz dünyadan
varoşlarında altın şehrin,
sokacak bir yer bulunca başını
dedi kendi kendine “çoğu gitti azı kaldı”
bilemezdi umutlarının altında kalacağını
ve hiçbir zaman bilemedi
üç aylık bebesinin açık kaldı küçücük elleri,
içinde zıbınının soğuk ve cansız
ve yüzlerce kiloluk molozların altında
kanlı minik burnuyla annesini bekleyen,
savunmasız
yavrucak; annesini koklayarak uyuyamayacak,
Tanrı’nın kokusudur duyacağı ancak
ve Tanrı çok şefkatlidir çocuklara…

bilemezdi çaldığını,
kan içicilerin yavrularını
biraz demir, biraz çimento uğruna
daha çok
dahhha çok para adına
savurmak tanesi yüz dolardan peçeteleri barlarda,
yavrusunun küçücük cansız elleriyle

attılar, atıyorlar
yüzlerce, binlerce beyaz peçeteyi
ve atılan, yavrularımızın küçük cansız bedenleridir

attılar, atıyorlar
yüzlerce, binlerce beyaz peçeteyi
ve atılan, yavrularımızın küçücük cansız elleridir
kanlı…

bilemezdi ve hiçbir zaman bilemedi
böylesine vahşi olabileceğini insanların
onlar ki,
toprağa can veren ve canı topraktan gelen
simsiyah enselerinde güneşi taşıyan
onurlu, sıcacık, toprak kadar samimi
koptular topraktan, koparıldılar

kan içicilerin devleti tarafından
oluşturulmayan tarım politikaları,
ve varoşlara yapılan seçim yatırımları
kopardı ensesinde güneşi taşıyanları,
altın olan topraktı…
ve toprak ağaçsız kaldı kıraç,
ve toprak başaksız kaldı…
yapyalnız, çırçıplak…
ve on binler kavuştu toprağa,
on yedi ağustos doksan dokuz’da
susamış toprağa…
toprak acımasızdır
ve can buldular birer birer,
altın sarısı başaklarda
kalanlar ise ne toprağın,
ne de on katlı apartmanların
onlar artık tek gözlü deprem barakalarının,
tek göz oda ve elektrikli radyatör
devlet büyük, devlet ulvi
kucaklıyor depremzedeyi
almıyor elektrik parası,
ve her gün bir baraka yanıyor,
kundakta bebelerle
sebep elektrik kontağı
ve gölcükten beykoz hastanelerine
117 metrelik destroyerlerle taşınan,
molozların altında kalan yarınlarımızdır, ölüme yatan

onurluydu, güçlüydü,
umut doluydu yüreği ve ümitliydi
yaşamak ve yaşatmak adına
insan gibi, insanca
ve teslim olmadı magazin dünyasına

artık
yüreklerinde kokusu toprağın,
hasat zamanı başakların
köklerine yürüyen, coşkuyla
ve gözlerinde son ışıkları umudun,
hasretlik türküsü, güneş dolu doğurmaya hazır
altın başaklara
hasret türküsü mübarek toprağa

ey enselerinde güneşi taşımışlar,
o açık, pak ve temiz alınlarınızla
yüreklerimizdesiniz…
ey enselerinde güneşi taşımışlar,
sizler için halen ağlıyorum
ve gözlerimin önünden geçen sirenlerde
taşınan cansız vücutlarınızdır beynime kazınan…

Sinan Kavrak
Mart’02 Beykoz

Sinan Kavrak
Kayıt Tarihi : 18.10.2005 22:40:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Sinan Kavrak