26.01.1981
ONSEKİZ YILLIK ÖMÜR
On sekiz yıllık ömür nasıl geçti
Bilir misiniz,bilir misiniz
Bilemezsiniz elbette bilemezsiniz
Anlatayım da dinleyiniz
Dokuz aylıkken yürümeye başladık
Dört yaşına basmadan cefayı kucakladık
Anayı babayı bilemeden
Dedeyi kaybettik neyleyim
Girmeden ikisine geziyorduk
Bilircesine insanlığın peşine
Çocuktuk hoplayıp zıplardık
Kucaklamamıştık hayatın cefasını
Girmeden beşimize düştük inek peşine
Dağ bayır kır ova demeden dolaştık
Anlıyordum yavaş, yavaş
Hayatın sevgi dolu çilesini
Başlamıştı bundan sonra hayatın cilvesi
Beşinde altısında çalıştık pederinen
Yedisine değmeden okulla kucaklaştık
Garip için başladı bir zahmet bir çile daha
Okulda çalışkan değil idim
İkinci sınıfta çaktım kazığı
Yaz olunca güderdik inekleri
Eziyetle çileyle geçti seneler
Başlamıştı çocuk denecek yaşta
İlk aşkım sevgim
Girmemiştim daha yedisine
Aşık olmuştum yirmiliğin birisine
Çocuktuk çocuk olmayı
Bilir mi sevda armudu elmayı
Çocukken verdi kalbini sevgiye
Sonu nasıl gelir deyi sormadan kediye
Fazla süremezdi bu aşkı
Geçmemişti çocukluk çağları
Seneler geçti giderken
Söndü garibin aşkı
Okulun şakası,hayatın cilvesi bambaşka idi
Yeniden doğmuşcasına tekrar kucakladık
O güzelim sevgi dolu dersleri
Çalışkan idim gari dinlemezdim dersleri
Üçüncü dördüncü sınıfa gelmiştik
Acı tatlı bulgur aşını yemiştik
Acı tatlı birazda olsa hayatın çilesini çekmiştik
Garibandık göğsümüzü cefaya germiştik
Aşklar bir başlayıp bir bitiyor
Hepsinin ömrü aşağı yukarı on gün sürüyor
Hayat böylece akıp durmadan geçiyordu
Garibanın ömrü böylece akıp gidiyordu
İlk mektep bir gün bitecekti
Garip hayaller kuracaktı
Hayalleri bir gün gerçekleşiyor
Ateş öğretmen lisesine girmiş idi
Al çekebilirsen çek bir dert daha sana
Gurbetin acısını cefasını çilesini
Ateş göğüs gerdi tüm dertlere çilelere
Değmeden on ikisine garip kuş oldu çıktı
Ateş Ankaraya eniştelerine gidip geldi
Geldi de sanki iyi halt yedi
Aşık oldu Yozgatlı birine
Köpek suratlı çıktı oda ne yazık ki
Unutmak istedi fukara unutamadı
Kalbindeki alevleri söndüremedi
Ne ettiyse etti sonunda sevdadan vazgeçti
Gariban aşk uğruna onca cefayı çekti
Deli gönül arıyordu birini
Ateş neylesin di neylesin
Buluyordu vazgeçiyordu
Bu aşklar az sürüyordu
Öte yandan başlamıştı dördüncü sınıfta
Komünizmin işkencesi cefası
İşkence gün geçtikçe şiddetleniyordu
Ahmet gittikçe çelikleşiyor.bükülmüyor kopuyordu
Dördüncü sınıf acı tatlı bitmişti
Ateşin çektiği işkence cebaydı
Gitmek istemiyordu beşinci sınıfa
Seziyordu onca çekeceklerini
Hal böyle sürüp giderken
Sağ olsun Demirel paşa geçiyor başa
Kurtarıyor birazda olsa yurdu
Garip fırsattan yararlanıyor
Sanki bunca çektikleri yetmezmiş gibi
Bir dertte Allah veriyor
Beş altı ay hastalık çekiyor
Hiçbir şey öğrenmeden altıncı sınıfa geçiyor
Üniversiteye hazırlanmak isterken Ateş
Aşk yakasını bir türlü bırakmıyor
Fotoğrafçılık aşkına ya ne denir
Üniversitemi,aşk mı,fotoğrafçılık mı şaşırıyor
Ay doğmadan neler doğar demişler
Başlamadan okula aşkımın ilki başladı
İstemezdim mecbur etti dişi kedi
Kan kusturup sonunda susturdu
Kayıt Tarihi : 21.6.2008 16:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!