Yıl iki bin sekiz, kırıldı kolum.
On sekiz ocakta, aldı yavrumu.
Viran oldu hanem, kapandı yolum,
On Sekiz Ocak’ta, aldı yavrumu.
Hekim başucunda derman olmadı.
Yirmisinde Âlim yüzü gülmedi.
Ezrail acıyıp halden bilmedi.
On Sekiz Ocak’ta, sildi yavrumu.
Derman olamadı, kimse derdine.
Asker olmadıydı henüz yurduna.
Ecel takılmıştı, her gün ardına.
On Sekiz Ocak’ta, çaldı yavrumu.
Yirmisini çok mu gördün yaşını?
Gonca iken zehir ettin aşını.
Revâ gördün musallanın taşını.
On Sekiz Ocak’ta, buldu yavrumu.
Sözüm isyan değil, özlem Yaradan.
Bu dert yürek yakar, değil sıradan.
İki koskoca yıl geçti aradan.
On Sekiz Ocak’ta, saldı yavrumu.
Rüzgâr gibi esti yamrula tolu.
Kul Refik’in artık kalmadı halı.
Yerinde koymadı fidanı dalı.
On Sekiz Ocak’ta, yoldu yavrumu.
18–01–2010
REFİK KUTLU
Kayıt Tarihi : 18.1.2010 16:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

BEĞENİYLE OKUDUM KUTLARIM SİZİ
GÖNLÜNÜZ ŞEN İLHAMINIZ BOL OLSUN
SAYGI VE SEVGİLERİMLE +10 PUAN
Acınızı hissediyorum değerli hocam
Allah Rahmet eylesin Takdiri ilahi böyleşmiş
Mekanı cennet olsun
Size ve sevdiklerinize
Sabır ve metanetleri dilerim
Allaha emanet olun efendim
En büyük acı evlat acısı imiş.Allah kimseye evlat acısı göstermesin.
Ölüm yok oluş değil, yeniden diriiştir.
TÜM YORUMLAR (6)