Firuze iki derya kuşanır Gelibolu,
Yarımada kıbleden yaslanıyor şimale.
Toprağı Rumelidir, havası Anadolu...
Yadigâr bu vatana rengi kanayan lâle!
Cennet’i anımsatan büyülü yarımada
Sükûtuma da sebep, tüten efkârıma da...
Seddülbahir’le başlar nihayeti Bolayır,
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Yazınız harika Üstadım.Bence bu birikimi bir kitapta toplamak gerek.Anlatım izadesi, içeriği gelmiş geçmiş yazan çizen yazar'lar kadar başarılı. Köyde inek otlatırken elime Bekir Yıldız'ın bir Roman'ı geçmişti.Sene 1977.Çarçabuk okudum onu nasıl yazdığını hayal ettim.Sonradan elime kalemi alıp ,Arkadaş'larımın gizli aşk mektuplarını onların diliyle yazarken, yazmanın aslında bir Allah vergısı olduğunu keşfettim.Sizde bu fazlasıyla varken bence değerlendirin.Selam saygı ve hürmetlerimle.
Bence de yazılmaz böyle bir destan. Kutluyorum tüm yüreğimle. Saygı ve selâmlarımı gönderdim
Bu harika şiirinizi tekrar büyük bir haz alarak okudum.Yüreğinize sağlık.Tam puan.Saygılarımla arkadaşım.
Milli şuur ve heyecanı şahlandıran eserinize takdir, teşekkür ve tebriklerimle.
Esenlik dileklerim ve saygılarımla.
Çok güzeldi okuması büyük keyifti
kaleminize sağlık .Güzelliklere
DüN ÇANAKKALE' DEYDiM
Gökler ağlıyordu sanki şehitlere,
Erkenden Nusrat’ la başladım ziyarete,
Çimenlik Kalesi’nde gezindim adım adım.
Siperleri, tabyaları dolaştım:
Anzak Koyu’nda birden bire
Edirne’ li Hasan Çavuş çıktı önüme.
Sarıldı ellerime:
“Bizim köyden mi gelirsin? dedi,
Tatlı mıdır yine suyu?
Başaklar büyür mü diz boyu?
Yayılır mı birlikte kurt ile kuzu?
93 yıldan beri varamadım sılaya
Bi şeyler değişti mi, hele bi söyle…”
57. Alay Şehitliği’nde Dimitroyati:
“Kuzum nedir, dedi bu Türk, Rum meselesi,
Kıbrıs’ı, Trakya’ sı, bilmem neresi?
Neyi paylaşamıyorlar sanki?
Yatıyoruz işte burada yıllardan beri,
Koyun koyuna, tıpkı bir kardeş gibi…”
Sargı Yerinde rastladım Sucu Ahmet’e,
Trabzonlu’ydu, yaşı ancak değiyordu onyediye,
Bölüğe su getiriyordu, tüfeği taşıyamaz diye.
O hala su taşıyordu oradakilere.
Yakalanmıştı düşmana bir kere,
Ucuz kurtulmuştu parlak zekası ile…
Kilit bahir’de Ezurum’lu İbrahim kesti yolumu,
“Nişanlımdan haber ver, dedi
Gözleri hala yıldız yıldız parlıyor mu?
Hala bekliyor mu yolumu?
Yoksa gönlü bana kapalı da
Başkalarıyla mı dolu? ”
Conk bayırı’ndaydı Maraşlı Ökkeş,
Boğazın sularından derindi hüznü.
Sanki malum olmuştu anasının ölümü:
“Hasta bırakmıştım, dedi garip anamı,
Haber alamadım uzun zamandır.
Gidip bi öpüp koklasam, gelsem geriye
Acep komutanım ne der, yanlış olur mu? ”
Bomba Sırtı’nda Sivas’ lı Aşık Şinasi,
Elinde sazı, yanıkça sesi:
“Tütmez oldu gayrı baba ocağım,
Yıllar var ki ben sılamdan uzağım,
Bu saçları dört cephede ağarttım,
Kışa döndü gayrı benim baharım.
Harman bitti, hasat bitti gelemem,
Emeğimiz boşa mıdır? bilemem…”
Ankara’ lı Mehmet Anafartalar’da,
Usulca yaklaştı da yanıma,
Eğilip kulağıma, sordu yavaşça:
“Ayşe’ m yüklüydü, dedi ben buraya gelirken,
Acep kız mı, yoksa oğlan mı gelen?
Sakın yanlış anlama hani;
Oğlan olsun ister ki gönlüm,
Şu kahpe düşmanlara inat, dirileyim yeniden
Bir Mehmet ölür cephede,
Bin Mehmet doğar gebe gecelerden…”
Beni uğurlamaya gelip sordular hepsi:
“Bu yurt size emanet deyip de geldik,
Kan akıttık, can verdik, mihnetlere katlandık,
Doğru söyle hele dediler, yüzümüze bak!
Vatan emin ellerde mi, korunuyor mu?
Bayrağımızı düşürmediniz değil mi göklerden?
Ezan sesleri geliyor mu minarelerden?
Ayrıldınız mı yoksa Mustafa Kemal’in izinden?
Hal ve gidişler nasıl yurdumda?
Sanayiden, devrimlerden ne haber?
İnsanlar birbiriyle dalaşıyor mu?
Daha ileri mi gidiyor millet?
Yoksa geri geri sürünüyor mu? ”
Boğazıma bir yumruk düğümleniverdi,
Yutkundum hiçbir şey söyleyemeden.
Bilmem, neler okudular yüzümden?
Gözlerimi kaçırdım soran gözlerinden,
Bir veda öpücüğü gönderdim sadece her birine,
Dualarımla birlikte, KANAYAN YÜREĞİMDEN…
Yukarıda yazdıklarım, AZİZ ŞEHİTLERİMİZİN KANIYLA KURTARILMIŞ O KUTSAL TOPRAKLARI ZİYARET EDERKEN DUYDUKLARIMDI SN. ÜSTADIM. fAKAT SİZİN ŞİİRİNİZİ OKURKEN NASIL DUYGULANDIĞIMI ANLATAMAM.ŞİİR DİLİNDEKİ LETAFET DE AYRICA TAKDİRE ŞAYAN. KUTLARIM TAM PUANIMLA EFENDİM. İZNİNİZLE LİSTEME EKLEMEK İSTİYORUM ONURLA...DİLERİM BU ÜLKE BİR DAHA ÖYLE BİR SAVAŞ YAŞAMAK ZORUNDA KALMAZ...
******Dur Yolcu*****
Bilmeden gelip bastığın bu toprak,/
Bir devrin battığı yerdir.. Necmettin Halil Onan.
Bu coğrafya, Antep'li, Sivas'lı , Maraş'lı, İzmir'li, Konya'lı , daha bilmem nereli gencecik fidanların son nağme, son hayâl, son dua yeri. Çanakkale, yüzbinlerce gencin vatanları uğruna gözünü kırpmadan şehadet şerbeti içtiği bir anıt şehir. Şehidlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, onlar artık peygamberin aguşunda Cennet bahçelerinde. Duygu yoğunluğu yüksek, vatansever hislerle yazılmış güzel şiiri yazdıran asil yüreğinizi kutluyorum. Merhum üsdad Akif'in destanına göz kırpan, selam gönderen güzellikte bir eser olmuş, Kelimeler , cümleler özenle seçilip yan yana dizilmiş. Zevkle okudum. Saygılar.
Birol Hepgüler.
şiiri iki kez okudum..okurken keyf aldım..anlam yüklenmiş bir şiir..usta kaleme tşk..
Duyarlı yüreğinizi ve harika çalışmanızı tebrik eder, kaleminizi kutlarım.+10 p.
***Değerli üstadım, iyi ki varsınız...Güçlü kaleminizden çok güzel ifade buyurulan muhteşem şiirinizi ve sizi yürekten
saygılarımla kutluyorum.Ancak bu kadar olur !...Fazlasını
düşünemiyorum.
Bu şiir ile ilgili 186 tane yorum bulunmakta