On Sekiz Bin Kanatlı Mimber

Bülent Beyhan
1

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

On Sekiz Bin Kanatlı Mimber

Rab'den emir gelince o minik örümceğe
Ruhumun girişine geldi ördü ağını
Görünce o perdeyi aklım döndü geriye
Demek ki,eritirmiş bir mum demir dağını
Mağaradan çıkmıştım da nereye gidecektim?
Ne bir menzilim vardı,ne de bekleyenlerim
O çöl sıcaklarında buz kesmişti her yerim

Kerbela'nın günahı bile böyle değildi
Bu öyle bir suçtu ki, önünde şeytan eğildi.

Yüzüme kapanmıştı bütün kapılar bir bir
Ana,baba,arkadaş hepsi yalan olmuştu
Bende yıkılıyordu tuğla tuğla her şehir
Granitte boy veren çiçeğim de solmuştu
Benim bütün ailem yosunlu duvarlardı
Sönmüş fenerlerime yalnız onlar ağlardı
O kurşun gözyaşları yüreğimi dağlardı
Umut ekili bahçem şimdi talan olmuştu
Ana,baba,arkadaş hepsi yalan olmuştu
Yüzüme kapanmıştı bütün kapılar bir bir
Beni anlatıyordu yarım kalmış her şiir.

Nur üstüne nurmuş,son kapının ilerisi
Ney'miş bütün kainat,gürültüymüş gerisi

Çok cefa çekmiştim çok,bu günahım için ben
Sayamadım kaç kere yakıldım meydanlarda
Toprak almadı beni,kabul etmedi kefen
O kırmızılar var ya,kanımdı fermanlarda
O, ne hışımdı öyle,yoksa Mansur ben miydim?
Kabil'in beynini kemiren o ur ben miydim?
Dükkan dükkan sattım da alan olmadı beni
Öyle ya,kim alırdı bu kurtlanmış bedeni

Yedi evrenin sonunda Arş'ı Ala varmış
An geldi mi Azrail'e de bir sala varmış

Yollarım bitmişti,çıkacak son can gibiyken
Aslanın pençesine düşmüş kurban gibiyken
Bin
..........
..........

Bülent Beyhan
Kayıt Tarihi : 23.5.2008 09:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
ÖNCEKİ ŞİİR
SONRAKİ ŞİİR
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Feride Bektaş
    Feride Bektaş

    Üstat 'Kerbela'nın günahı bile böyle değildi 'oldukça iddalli bir anlatım.Kanlı Kerbela tarihen her döneminde yeni yaşanılmış gibi dimağlarda tazeliğini koruyup sürüp gitmekte ezelden ebede doğru.
    Şiiri öyle güzel bir akış içinde billurlaştırmışsınız ki insan ışıltısında kaybolup gidiyor.
    Yüreğinize ve kaleminize sağlık.Başarınızın daim olmasını diliyorum.Tam puan

    Cevap Yaz
  • Gül
    Gül

    şiirinizi çok beğendiğimi dile getirmek istedim...açıkçası dereceye giren bütün şiirleri okudum ve beğendim...yarışmaya bende katıldım ama sizin ve diğer dereceye giren yarışmacıların şiirlerini okuyunca benimkinin ne kadar basit ve yetersiz kaldığını anladım...bugüne kadar pekçok şiir yazdım şiire karşı bir yeteneğim olduğunun farkındayım ama sizin gibi çok daha iyi eser verenlerin yanında pişmek o kadar isediğim birşey ki anlatamam keşke böyle bir şansım olablseydi...tebrik ediyorum başarılarınızın devamını diliyorum.

    Cevap Yaz
  • İbrahim Necati Günay
    İbrahim Necati Günay

    Şair arkadaşı yarıştığım şiir alanında aldığı dereceden dolayı tebrik ediyor ve bir şiirimle selamlıyorum.
    Saygılar...

    Hoşgör Kumkapılı Şıngırdak

    Tıkır tıkır da tıkır tak
    açılın... geliyor Kumkapılı Şıngırdak...
    bu ses var ya,bu ses
    işte bu sese tav olur Kumka'nın gençleri
    bütün gözler döner Apti'nin yokuşuna.
    Bir altmış-bir altmışbeş boyunda
    ela gözlü,doğuştan sürmeli
    Beyoğlu kolyesi boynunda
    saçları belinde,kahverengi
    bir sağına bakınır,bir soluna
    elleri pamuk renginde,kokulu kalem gibi
    ellerini sorma
    Allah düşürmesin ahına
    vucut dersen o biçim,acı badem şekeri
    bir hatun iner sahil yoluna
    seke seke yürür,karıncalar yol verir
    tıkır tıkır da tıkır tak
    açılın...geliyor Kumkapılı Şıngırdak...
    indimi sahil yoluna,kahve rahat karışır
    garsonlar,müşteriler taş koyar birbirine
    sen misin Şıngırdağa yan bakan,,sandalyeler uçuşur
    balıkçılar yanıktır,ahhh çeker iskelede
    ağ'da duran balıklar hep denize kaçışır
    Kumkapılı Şıngırdak sağa sola gülünce
    yolda gezen gençlerin gözleri şaşılaşır....
    tablo güzel anlatamam sizlere
    görmeyen yabancılar,inanın aptallaşır
    tıkır tıkır da tıkır tak
    yanıma gelmez mi Kumkapılı Şıngırdak...
    göz göze geldiğimizde şimşekler çaktı
    bir güzel süzdü beni enine boyuna
    Şıngırdak bu kolay mı,birden beynim karıştı
    seyretmeye kalmadı doya doya,etrafımız o da ne
    bir
    baktım ki sarıldı,oğlum dedim kendini böylesine harcama
    kaçırmıyor gözlerini,ben baktım o baktı
    kız dedim sevdim seni,bende dedi,kekeledi
    sonra girdi koluma en güzel gelin adayı
    tıkır tıkır da tıkır tak
    yürüdük yol boyunca,seyrettik Marmarayı
    dedi adın nedir,dedim Gariban
    dedi garipmisin,söyledim zaman zaman
    dedim senin ki ne,dedi Şıngırdak
    dedim niye böyle,sustu cevap vermedi
    iki sigara yaktık,bir bana bir ona
    oturduk mu sahil yolunda bir çürük taşa
    ben çekerim, o çeker
    Allah çektirmesin derdi rahmetli peder
    Şıngırdak dertli kız be
    evlenivermiş onbeşinde
    aha bu,senin kocan
    vermişler palabıyık Recebe
    Recepten onbini alan
    al demiş al,tepe tepe kullan...
    bir sene,üç sene,beş sene
    sabır tükenip dertler büyüyünce
    bakmış ki boş yere üzülmekte
    vurmuş tekmeyi fakir gönlüne
    Recebin yazısı bu neylesin
    üçüncü karısıda böyleymiş
    boyun eğmiş Şıngırdağa
    git demiş git Allah belanı versin.
    Allah bu,kime ne vereceğini bilmiş tabi
    fakirin gözyaşı kara deftere kara kara dökülmüş
    ve tutmuş Şıngırdağın duası
    altı ay sonra Palabıyık veremden ölmüş...
    yirmibir de dul kalmak,hem de güzel olunca
    iyi olmasa gerek.
    yaşamak için sağa sola başvurmuş
    oysa,evet oysa
    böyle olmamak gerek kavonoz dipli dünyada
    bilememiş Şıngırdak,bilememiş dedim ya
    iyilik demiş,doğruluk demiş,namus demiş
    demiş,demiş de ne halt etmiş
    bir gece,hani o kapkara
    karnının en aç olduğu gece
    Beyoğlunda bilmem kimin evinde
    yemekle içtiği sekizinci kadehte
    evet,evet karnının doyduğu ve içkinin en nankör
    en namussuz olduğu gece
    herşeyini kaybetmiş...
    yuhh...be yuh...olsun o biçim duygulara
    bir insan böylemi düşecekti
    böylemi esecekti mutluluk rüzgarı
    hadi gelin,hadi gelin diyorum
    zincir vuralım kötülüğe,kurtaralım Şıngırdağı
    karalar sürmeyelim o güzel yüzüne
    itmeyelim dar geçitli yollara
    bağırmayalım arkasından''Orosbu''diye
    bak işte,gör işte
    bir tutam umut vardı ellerinde
    yaşıyorum diyordu hiç olmazsa
    ona göre ölmekmiş yaşamak...
    ötede,evet ötede bir yerde
    ''yaşamak güzel şey be kardeşim''diyor şair
    Şıngırdak kulak asmıyor böylelerine
    yaşamak ya da yaşamamak,ikisi de bir başka güzeldi
    ama en boktan gerçek,ortada durmak
    Şıngırdak gibi...
    bu şiir burada bitmiyor dostlar
    ben hep,
    kendi acılarımı anlatırdım.Ahmet,Mehmet,Ayşe örneği
    oysa,
    ne denli acılar varmış evren üstünde
    görmek istemezdim,
    ben,
    sen,
    o,
    biz,
    siz,
    onlar,
    Şıngırdağı ve nicelerini
    BİLMEK İSTEMİYORLAR.....


    İBRAHİM NECATİ GÜNAY

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Bülent Beyhan