10 KASIM’LARDA …
Anadolu insanının simgesiydi.
Anadolu’dan yükselen güneşi o yönetmişti.
O güneşin aydınlığında insan öyküleri vardı.
O insanlar ki O’nun önderliğinde yıllar boyu Cumhuriyet öykülerini örmek için uğraş verdiler.
Türk yurttaşı O’nunla umutlara yürüdü.
Çok özel bir ‘kimlik’olarak uygar evrendeki hak ettiği yeri aldı.
Kadim toprakların merkezinde Cumhuriyet coğrafyasında serpilip gelişti Türk Aydınlanması…
Ülkenin yöneleceği yönü O açıklamış ve ‘Çağdaş Uygarlık Yolu’ndan yürüyeceğimizi duyurmuştu bütün insanlığa.
Asya ile Avrupa’nın kucaklaştığı bu topraklardaki devletin adı Türkiye Cumhuriyeti idi.
Biz 91 yıldır Cumhuriyetle yönetiliyoruz…O devletin kurucusu idi Mustafa Kemal ATATÜRK…
Güçtür ateşin,kanın ve göz yaşının içinden bir yurt yaratmak…
Güçtür bir ulusu yarınlara taşımak…
Cumhuriyetimizin öyküleri bu nedenle değişikliklerle dolu doludur.
Yaşam değişir.
Evren değişir,doğa değişir,insan değişir…
İklimler değişir,çevre değişir,sosyal olaylar değişir…
Ekonomiler,savaşlar değişir…
Çünkü değişim esastır.
Sabah kalktığınızda düne benzemeyen yeni şeyler görürsünüz.
Aynaya baktığınız an kendinizde de ufak tefek değişiklerin olduğunun ayırdına varırsınız.
Bugün 10 KASIM…
Cumhuriyet,en büyük hesaplaşmalar yapılarak kurulmuştu.Bir AYDINLANMA DEVRİMİ idi çünkü.
Bu tarih 20.yüzyıla adını veren,çağdaş dünyadaki ulusal bağımsızlık savaşlarının önderinin,bir halk kahramanının sonsuzluğa yürüdüğü günün adıdır…
Cumhuriyetimizi ören öyküler de değişiyor.Varlığını ortaya koyan koca bir karşıdevrim Cumhuriyet’le hesaplaşarak bu öykülerin içinde yer alıyor.
Tüm kazanımlarımızı teker teker yok ederek geçmişiyle hesaplaşanlarla hesaplaşıyor...
Laik,demokratik çağdaş hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün kurumlarını değiştiriyor.
10 Kasım 1938
TAN Gazetesi manşetini:
‘’BABAMIZI KAYBETTİK’’ şeklinde atıyor.
Öteki gazetelerin manşetleri de simsiyahtır.
Çünkü o tarihte ülkemiz ‘’20.Asrın güneşi’ni kaybetmiştir.
Saat 9.05’tir.
Atatürk’ü sonsuzluğa uğurlayalı 76 yıl geçti.
Değişmeyen bir şey var ki her 10 Kasım’da, bu ülkede bir gerçeğin DEĞİŞMEDİĞİNE tanıklık ediyoruz.
Acı tatlı günler içinde geçmişini çoğaltarak 21. yüzyılın belirsizliklerine yürüyen bu ülkede insanımız Ata’sına olan bağlılığını O YÜREĞİN DURDUĞU SAATTE bir granit kesilerek ifade ediyor.
Evet,biz yine binler,on binler ve milyonlar olarak Anıt Kabir’e yürüyeceğiz.Atamızı selamlayacağız…
Değişim sürüyor yurdumuzda.
1938’de sonsuzluğa yürürken Büyük ATATÜRK yüzyılların gerçeğinden arınmış Genç Cumhuriyet’i bırakıp gideli 76 yıl oldu.
Giderken saltça
‘’….
Beni hatırlayınız.’’
Dedi.
Ne ki O’na ihanet edenlerle iç içe yaşamaktayız bu günlerde.O’nu yok saymak isteyenlerle,adını unutturmak isteyenlerle, ‘Yeni Türkiye’ şablonuyla ortalığı toz duman edenlerle…
Çankaya’ya alternatif olarak yeni fildişi saraylar dikenlerle…
Evet,dikenlerin içinde yaşayacağız bu yurt Cumhuriyet topraklarında…
O’nu Anımsıyoruz.
O’na olan sarsılmaz bağlılığımızı haykırıyoruz…
Yaşamımızın ve tarihimizin bütün öykülerini kendisine borçlu olduğumuz Büyük ATATÜRK’ü saygıyla,şükranla anıyorum…
onkasımikibinondört
Necdet ArslanKayıt Tarihi : 10.11.2014 10:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
'Yezid'in soyundan gelenler', Mustafa Kemal'e 'Dersim'in Yezidi' derse nasıl geçecek o öfke!
Hesaplaşma kaçınılmaz artık...
Teşekkür ederim '10 Kasım'ı' belleğe kazıyan yazın için...
Kutluyorum Öğretmenin yazınızı. Bir kez daha 'Yaşamımızın ve tarihimizin bütün öykülerini kendisine borçlu olduğumuz Büyük ATATÜRK’ü saygıyla,şükranla anarak '
Kaleminiz daim olsun. Saygımla.
, OLANCA GÜCÜYLE ESERLERİNİ YIKIP ADINI UNUTTURMAYA, HAKKINDA KARA PROPAGANDA YAPMAYA DEVAM EDİYOR. VE BİZLER BUNUN KARŞISINDA DAĞLAR GİBİ DİMDİK DURUP HİÇ BİR VARLIK GÖSTEREMİYORUZ AKSİNİ KANITLAMA KONUSUNDA.ASLINDA KANITLANACAK BİR ŞEY DE YOK. ESERLERİ MEYDANDA. AMA ONLAR, CAHİL HALKI YALANLARLA, DÜENLERLE ALDATMAYI BİLİYORLAR... KUTLUYORUM GÜNE YAKIŞAN YAZINIZI ÖĞRETMENİM. EN GÜZEL YARINLARA, ULUSÇA...
TÜM YORUMLAR (4)