On Kasım Şiiri - Bekir Gedikoğlu

Ben, sen, siz istesek de istemezsek de
Her saniyede bir yere gittiğimizin farkında değiliz
Ya gönlümüzdeki heyecanlar ile
Ya da gözümüzün kan çanağına dönmüş haliyle
Belki de gözbebeğimizdeki bahar güneşiyle
Veya ayaklarımızın dört nal olmuş haliyle
2006 Ekim ayını çok geride bıraktık
Kasım ayını yarıladık
Yarın 10 kasım 2006
“Allaha Ismarladık Ey Büyük Türk Milleti
Ben Gidiyorum Siz ve Cumhuriyet İlelebet Payidar Kalacaksınız”
Söylemini her an aklımızda tuttuğumuz
Bir başkası ile asla paylaşamayacağımız
Yüce insan En Büyük Türk! ile buluşcağız..kavuşacağız..güleceğiz
Bir de kemençe eşliğinde horan tepeceğiz
Bunu yapmaz isek uşaklar
Kahrımızdan ölürüz arkadaşlar
Davul zurna eşliğinde halay
Bağlama, cura havasında zeybek oynayıp dadaş türküsü söyleyeceğiz
Başkentin misketini unuttum sanmayın
-O Türk bu toprağın yeşerttiği asla ölmeyecek bir ağaçtır,
-O meyvesini dört mevsim yiyeceğimiz nadir bir meyvedir,
-O dünyada gece ve gündüz parlayan mavi bir güneştir,
-O Büyük Türk Milletinin sevgisini ve saygısı kazanan büyk bir liderdir,
-O uğrunda nice güneşlerin battığı aziz bir insandır,
-O, O her şeye layık biridir,
-O eşi ve benzeri olmayan ulu bir kağandır,
-O hak ve haklının yanındadır,
-O en kötü günlerimizde Büyük Türk Milleti ve Devletinin payidar kalacağına inananların başında gelendir.
-O eminim Cennette gönül rahatlığı ile uyumaktadır,
-O yaşarken Milletinin sevgisini yüreğinde hissedebilen nadir komutandır,
- O bir Reform adamıdır,
Gidiyoruz ardından dört nala
Kah uçakla kah arabayla
Ya gülerek ya da üşüyerek
Kah sürünerek ya da yürüyerek
Ne gece diyoruz nede gündüz
...
Akın var akın
İster bir yaşında olsun isterse yüzü aşkın

Başkent 09 Kasım 2006 Saat:09-05

Bekir GEDİKOĞLU