Girdim bir mağaraya
On İki İmamlar dizilmişler yan yana
Ahh! Gerçek olsaydı
On İki İmamları gördüm rüyamda
Tir tir titredi, ürperdi bedenim
Tam niyaz edecekken eteklerinden
Sıçrayarak uyandım düşümden
Ahh! Gerçek olsaydı
On İki İmamları gördüm düşümde
Ey! Yezid lanet olsun sana
Nasıl kıydın Muhammed’in torunlarına
Ehlibeyt soyuna?
On İki İmamları gördüm rüyamda
Hüseyin’im dikildi Yezid’in karşısına
Altı aylık çocuğu Ali Asker kucağında
Ali Asker’e bir yudum su istedi
Boynundan okla vurarak şehit etti
Lanet Zeyid, Ali Asker’i
On İki İmamları gördüm düşümde
Oğlunu gömdü Hüseyin, Yezid’in karşısına dikildi
Hüseyin şehit düştü, esir alındı ailesi
Lanet Yezid’in emri üzerine
Hüseyin’imin cesedi atlara çiğnetildi
Yetmiş iki yaren Kerbela’da katledildi
On İki İmamları gördüm düşümde
Uyandım kan ter içinde
Yüreğim yara bere içinde
Sızım sızım sızlar acılarını düşündükçe
On İki İmamları gördüm düşümde
Bir serçe misali yudumlarım suyumu
Yad ettiğimde Hz. Muhammed’i,
Torunlarını, On İki İmamları, Ehlibeyt’in soyunu
Her yudumumda sayarım, On İki İmamın adlarını
Her dara düşüp, nefesim kesildiğinde
Gözlerim İmam Mehdi’nin yollarını
On iki damla yaş, ıslanmış kirpiklerimin arasından
On iki damla yaş, iner göz pınarlarımdan
İçim ağlar, içim sızlar, içim yanar
Hatırladıkça Kerbela’yı,
Andıkça Kerbela’yı,
Yad ettiğimde Kerbela’yı.
(Gülsen Yüksel – 02.07.2018 – 24:00)
''Kalbin varsa TÜRKÜ yakarsın, kalbin yoksa İNSAN''
Gülsen Yüksel
Kayıt Tarihi : 2.7.2018 03:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!