Eylüller karartıyor evlerin ışığını
Gözyaşı dolduruyor aşların kaşığını
Acı ağıtlar sallar yetimin beşiğini
Hüzün, keder yağdırır Eylülün yağmurları
Gözyaşıyla karılmış bunların hamurları
Eylüller kopartıyor gövdesinden dalını
Eylüller ayırıyor arısından balını
Eylüller yağmalamış başındaki şalını
Hüzün, keder yağdırır Eylülün yağmurları
Gözyaşıyla karılmış bunların hamurları
Yiğitler susturuldu, gencecik solduruldu
Haneler boşaltıldı, zindanlar dolduruldu
Umutlar kurşunlandı, yargısız öldürüldü
Hüzün, keder yağdırır Eylülün yağmurları
Gözyaşıyla karılmış bunların hamurları
Yıldızlar hep kaybolmuş, ay dünden firardadır
Her gece hain pusu, memleket zarardadır
Alperen hedef olmuş, zalimler karardadır
Hüzün, keder yağdırır Eylülün yağmurları
Gözyaşıyla karılmış bunların hamurları
Saraylar viranedir yas kokuyor haneler
Milletin kan ağlarken bayram eder caniler
Dünya benimdir sanmış nemrut gibi faniler
Hüzün, keder yağdırır Eylülün yağmurları
Gözyaşıyla karılmış bunların hamurları
Her on iki eylülde yüreğim hiddetlidir
Bu on iki Eylüle öfkem çok şiddetlidir
Aklım zamana gebe isyanım illetlidir
Hüzün, keder yağdırır Eylülün yağmurları
Gözyaşıyla karılmış bunların hamurları
Nuh Comba
Nuh CombaKayıt Tarihi : 3.11.2011 15:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
On İki Eylül ve Evrenin Askerleri Bundan tam otuz dört sene evvel Türkiye de kıyametin koptuğu an, işte! Tam bu gün, bu vakitti. Sözde vatan sevdalısı, sözde milli mücadele, sözde insanlığın huzuru, sözde beşeriyetin birliği, sözde, milletimin dirliği, sözde vatanımın bekası, sözde vatandaşımın özgürlüğü içindi kara eylül devrimi. Yemyeşil bir bahçede sanki bir ağacın dalını budar gibi buduyordu evrenin askerleri yiğitlerimi, bir sağdan, bir soldan, iblisi kebirin surunu üflemesiyle kıyameti kopartmıştı şu cennet vatanımda. Ben ve benim gibi daha ergenlik çağında, çiçeği burnunda, tüyü bitmemiş yemyeşil yağız delikanlıların istikbalini karartıyor ve masumun, mazlumun, vatanımın vatandaşımın, birer birer kanını döküyorlardı evrenin askerleri. Karanlık köşelerde Kolunu bacağını kırıyor, hapishanelerde kurulmuş darağaçları her gece onlarca, yüzlerce, zavallı biçare vatan evlatları birer birer suçunu, günahını, öğrenmeden öldürülüyor, idam ediliyor, kurşunlara diziliyor katlediliyorlardı. Nice canlar yanıyor, nice ocaklar sönüyor, nice analarımız dul, yavrularımız yetim ve öksüz kalıyorlardı evrenin dilinin ucundaki vur emri sayesinde. Peki, ne oldu şimdi? Zulmümle abad olundu mu? ha otuz dört sene evvel, ha otuz dört sene sonra nihayetinde kabir kapısı günahsız ölenlere açıldı da, sizlere kapandı mı? er yada geç herkes o kabir kapısından içeri girecek, herkes o büyük mizanda mahkeme-i kübrada hesap verecek vah size yazık size düşünüyorum da o adaletten kaçabilecek misiniz? Kaçamayacaksınız orası Türkiye kanunlarının işlemde olduğu bir yer değil, orası dünya değil, orası uhrevi alem, ebedi alem, nihayetsiz bir şekilde döndüğün alemdir işte orası, orası hesap yeridir orası gerçek bir cennet ve gerçek bir cehennemdir, orası zalimlerin cezasını çektiği temu çukurlarıdır, esfeli safilindir. ne mutlu o masum inananlara ki; siz cehenneme giderken, sizin şehit ettikleriniz milyonlarca masumlar cennet bahçelerinden sizlerin cehenneme gidişinizi izliyor olacaklar Şükür sana yarabbi, hamd sana yarabbi, kulluğumuz sana ey ilah el alemin. şimdi soruyorum size ey mağdur vatandaşım, ay aziz milletim, ey cefakar dul bacılarım, öksüz kardeşlerim! Unutulur mu bu günler? Unutulur mu bu kara eylüller? Unutulur mu bu zalim evrenler? Unutulur mu bu evrenlerin yaptıkları? Elbette unutulmaz, unutmayacağız, unutturmayacağız, unutturulamaz. Bu millet kendinden olan ululemre itaat eder, saygı duyar, öl derse ölür, ululemr cihat derse hiç tereddüt etmeden ihtiyar genç demeden herkesten önce cepheye koşar, Vatanı, Milleti, Toprağı, Bayrağı, uğruna hiç düşünmeden yürür mermilerin üstüne üstüne, yaşarsa gazi ölürse Şehit olur, bu Milletim bu kadar Vatan sevdalısıdır, bu kadar Bayrak sevdalısıdır, dahası Milli birlik manevi bütünlük uğruna, haykırarak yürür düşmanın üstüne üstüne. ‘’yaşasın cehennem zalimler için’’
Bu muhteşem şiiri gruplarda veya arkadaşlarınızla paylaştınızmı bimiyorum. Görüyorumki 23 kişi okumuş bir kişi bile yorum yazmamış.Bu nasıl bir vurdum duymazlık Bu günlerde bazı kendini bilmez,komunistmi ateistmi bilmiyorum 12 eylül çığırtkanlığı yapanlar var.Bunlar öyle kana susamış vatan hainleriki Tek mevcur iktidar gitsinde kim gelirse gelsin sevdasındalar.Ben 1960 ihtilalinde 21 yaşımda idim. iyi hatırlıyorum.Bu imansız zihniyet 16 yaşındaki delikanlının bile canına kıydı.Nice ocaklar söndü. Görüyorumki bu harika şiire yorum yazma cesareti kimsede yok.Sizin vatan severliğinizi ve şiirinizi canı gönülden tebril ediyorum. Selam ve muhabbetlerimi arz ediyorum.
TÜM YORUMLAR (1)