On Eylül Şiiri - Necdet Karasevda

On eylül

On eylülde hazan rüzgârları eserken
bir şiir konuverdi demircide ustanın eline
Naif öyküsü başladı sonra bir annenin
bir yanda bir gül, öbür yanda zaman-ı şerife
…
Esrik öyküler söyledi bana smyrna
bağbozumu apollon ölürken uzakta
Yalnız bir albatros hüznüyle çıldırdım
on eylül akarken uzak ırmaklarda
Lale bahçeleri kuşattı benliğimi sonra
aşk akşamlarında üzüm suyuyla yıkanırken şiirlerim
Üşengeç dizeler, mahzûn tınılar döküldü
antik lirlerin küflü tellerinden.
Leyla oldum sonra, vaveyla oldum
yeşilyurt sokaklarında

Belirsiz kimlikler sarktı sakallarımdan
Bazen sokrates oldum kıyılarda bazen platon
İlla ki on eylülde oldu olanlar
Aristo dara çekildi çeşmi siyah demlerde
Nietzche’nin kafa derisi yüzdürüldü
yetmiş dokuz numaralı belediye otobüsünde
…
Dokuz eylüllerde kalbim döküldü denizlere
fırtınalara tutulan cesaretim oldu
On eylülde oldu olanlar, on eylülde koptu kıyamet,
hıçkırıklarım on eylülde döndü küle
Katran karası gecelerinde kentin
okşadı ellerim ölümün mor bileklerini
Uçurum diplerinde kokladım çiçekleri
nar ağaçlarında ateş olup açtım
Zakkum bahçelerinde keskin kokan hep ben oldum
geceler boyu hep kahırla, esefle doldum

Yâr kokusuyla dağıldım hastane parklarında
sabaha yüz tutan saatlerde saatlerce öldüm
Üşüyerek geçtim cehennemin içinden
göçmen kuşların kanadında uçarken on eylüle
Zemheriyi vurduğunda eflatun takvimler
ben inadına on eylülü söyledim

Yenilgiler büyüttüm ceplerinde kalbimin
iskender küçülürken büyük cephelerde
Ezik akşamların göğsünde durmadan ağladım
tükenişi tükürdüm umru olmadı hiç kimsenin
Tarihin gözleri kanla dolarken kordonboyunda
kendimi muhteşem hiçliğe verdim
Maziden kalan ne kadar nergisus varsa içimde
hepsini cumhuriyet meydanında astım,
İliklerimden kör mısralar yürüdü sonra
egenin köpüklü azgın sularına
Şehri terk etmek vakti gelmişti çoktan
son defa öptüm on eylülü avuçlarından
…

Balıklıgölde dinledim efsaneyi balıklardan
on eylül dedi biri, sustu
Esrarlı sesler duyuldu füsunlu sularda
Suskun neyzenler üfledi son nağmelerini sonra
Şair on eylüle gömdü kendini
“on eylülde doğdu, bir eylülde öldü şair.”