On Dörtlü Ölçü-Hasan Sancak
Hele bak şu hâlime-bana neler oluyor
Antakya'nın havası-yağmur karla doluyor
Sarp dağlar yukarıdan-hepten sarmış etrafı
Ağlayan ve üzülen-durmadan hep soluyor
Ne yaptığını bilmez-saçlarını yoluyor
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Ey gidi Hasan Sancak Alaçam'a gitmişsun ,
Manahoz Deresini haçan sen terk etmişsun,
Şimdi bak uzaklardan yüreğin dolu dolu,
Anavatan var iken gurbeti yeğlemişsun,
Merhaba hemşo,ben de köprübaşı Yılmazlardan(Mezire) görüşmek dileğiyle sevgi ve selamlar...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta