On dokuz Ajansı Şiiri - Muharrem Akman

On dokuz Ajansı

Hem soy hem,coğrafî sınırımız
Dere vardı tam ortamızda
geçerdik akşamları
Buluşurduk iki yakalı
Odunluğun başında,
İrediye kurulmuştur yerine
Açılmaz ajans saati gelmeden
Muhabbet başlar ufaktan ufaktan.

İbram ağa açar lafı kendiliğinden
Ördek sobası aldım iki gözlü
Yıldır yıldır boyalı,
Karyolam,sedirim,döşeklerim
Duvarda asılı durur tek kırmam
İki fişeklik doludur yanında
Pavruka hüşeğinden başka
Atmam kurda,kuşa,domuza
Çift zağar köpeğim sayatda ..
Sende ne var Ahmet Ağa,anlatsana
Eli ayağı kısadır Ahmet Ağa'nın
Yalanı söylemez koysan yanına
İmdada yetişir bir ses,
Yedi ajansını kaçıracağız
İrediyenin düğmesini burgalasaga...

Başlar haberlerden önce
Haberlerden de önemli belki
Uzar sağ kollar öne
Nacar,hislon,seiko
Radyonun gong sesi ile
Çakışmazsa akrep yelkovan
Tam yedinin üzerinde,
Hazır edin nacağın küpüsünü
Kırarım bu saati vallaha
Varmı kendine güvenen?
Beş paket bafraya,
Herkes iddialı
Herkesin saati bir numara,
Bu kadar safsatanın ardından
Kimse çıkmaz ortaya
Alın size beş paket cigara,
Radyo ajans öncesi
Vaktini doldurmakta
Kollar yine havada
Gözler hislon casiko nacar da
Ver bana on para sefer ağa
Kırayım saatini hayrına...

Muharrem Akman/Zonguldak
20/02/2021