On Bir Ayın Sultanı Hoş geldin

Nur Güdücü
24

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

On Bir Ayın Sultanı Hoş geldin

On Bir Ayın Sultanı Hoş geldin.

Tatlılaşan hayatın dillere yansıyan kutlu şarkılarıdır Ramazan.

Türklerin hayatını çok yönlü etkileyen İslâm prensiplerinden biri Ramazan ayı'dır.
Ramazanın Türk toplum hayatında müstesna bir yeri vardır. Türkler ramazanı yılda bir defa gelen önemli bir misafir olarak kabul eder ve hazırlıklarını buna göre yaparlar. Her yıl ramazan ayı yaklaşırken neşe, hareket ve bir canlılık görülür.

İslam âleminin kutsal ayı ramazan, bu akşam kılınacak ilk teravih namazı ile başlayacak ve gece yarısından sonra da sahura kalkılacak.

Ramazan, bereketi ile cömertçe kucaklar bizi, farklı bir dünyaya götürür.
Günler öncesinden ramazana hazırlanır, erzakları hazırlarız. Temizlikler yapılır. Makarnalar kesilir. Evimizle birlikte ruhumuzda da bir sakinlik temizlik başlar. Ne mübarek aydır Ramazan. İftara heyecanla yemekler hazırlanır. Ezan saatinde tüm aile sofra başında ezanı bekler. O sofra da karnımız doysa da, sofradaki yemekler hiç bitmez ve yemek sırasındaki sohbetin lezzeti ise, hatıralarımızın başköşelerine doğru yol alır.

Hep çocukluğumuzun Ramazanları diye nostaljiler yapılır ya, o günler de çok güzeldi mutlaka ama bunda biraz da bizim çocuk olmamızın ve her şeyin güzel gelmesinin payı da vardı.
Büyüklerimizin bize sunduğu güzel hatıralarla yâd ederiz eski ramazanları. Tuttuğumuz oruçlar, babamızın elimizden tutarak bizi gezdirmesi, orucumuzun satın alınması, ramazan sofraları ve sohbetler unutamadığımız anılarımızdır.

Tüm insanları kucaklayan sevgi ve hoşgörü ayı ramazan, tadına varılması gereken çok özel bir aydır.

Sıcak, üzeri susamlı ve yumurtalı mis kokulu pideleri kuyruklarda bekleyiştir ramazan.
Elinde tokmağıyla sahura manilerle kaldıran davulcudur ramazan.

Göz aydın hepimize
Mübarek günler bize
On bir ayın sultanı
Hoş geldin evimize

Davulumun ipi kaytan,
Kalmadı sırtıma mintan,
Virin ağlar bahşişim,
Alayım sırtıma mintan

Pilavın kokusu var,
Maninin arkası var,
Bahşişimi yollayın.
Gözümün uykusu var.

Davulun içi pekmez,
Çalarım fakat ötmez.
Bir bahşiş vermezseniz,
Davulcu buradan gitmez.

Davulcu ve bekçiler söyledikleri ramazan manilerinin sonunda mutlaka bahşişe yer verirler, almadan da gitmezler.

Büyükannedir, dededir, oradan oraya yemek telaşında olan anadır Ramazan.

Gün doğumuna yakın; uykulu gözlerle içtiğimiz çay,

Gün batımına yakın; mutfaktan gelen mis gibi kokular,
özenle hazırlanmış masanın üzerindeki zeytin tabağı, hurma, beklediğimiz ezandır.
Alış veriş sonrası verilmiş imsakiye, abur cubura uzun aradır.
Minareler arasında ki ışıklı mahyalardır.
Akşam caddelerde ve sokaklarda atılan voltalar, sonrası camide teravih için toplanılmasıdır.
İftar sonrası, büyük bir keyifle çayının yanına en derin çekilmiş dumandır.

Aç olanın halinden anlamaktır.

Yoksulların ve fakirlerin sevindirilmesi, verilen zekâtlar, yapılan bağışlardır Ramazan.

İmsakiye dağıtan gençler, mahyaları okumaya çalışan çocuklar, sebil ikram eden yetişkinler, tatlı satan tatlıcılar, tatlılaşan hayatın dillere yansıyan kutlu şarkılarıdır Ramazan.

Yetişilememiş bir iftar, uyanılamamış bir sahur, erken kopartılmış bir lokma ekmektir kimi zaman.
Bir ortaklık duygusudur Ramazan.
Yalnız, yapayalnız olmadığının duygusudur.
Hep birlikteliktir.
Acıya, sıkıntıya beraber katlanma, ödülünü de beraber paylaşmadır.

Arkasından gelen bayram, öpülen eller, açılmış kollar, kavuşulan döşlerdir.
Belki de bir daha kısmet olamayacak sımsıkı kucaklaşmalardır.
Küskünlerin, dargınların barışması, kalplerden kötü düşüncelerin atılmasıdır Ramazan.
İyi dileklerdir, Ramazan.
On bir ayın sultanı Ramazan ı, geçmişe özlemi körüklemek yerine, geleceğe umudu güçlendirerek yaşamalı ve kutlamalıyız.
Yüzyıllardır süregelen bir paylaşma dönemini hep beraber kucaklayalım.
Ramazanınız mübarek olsun…

Nur Güdücü
Kayıt Tarihi : 1.9.2008 21:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nur Güdücü