On Akçelik Tokat Şiiri - Sezayi Tuğla

Dolaşırken Hocamız Akşehir çarşısında,
İri-yarı bir adam belirmiş karşısında.

Hocaya dik dik bakmış, hır çıkarmak niyeti,
Birkaç tokat çaksa da olmamalı diyeti.

Yaklaşarak Hoca’ya “önümden çekil” demiş,
Biraz sert davranarak, arsızca iteklemiş.

Hoca alttan alarak nazikçe cevap vermiş,
Bir açıklama yapıp, efendilik göstermiş.

“Nedir ki kabahatim. Ne yapmışım ben sana,
Neden sert davranırsın, açıklasana bana?”.

Küstah adam diklenir; “cevap mı veriyorsun,
Hiç utanmadan bir de ortamı geriyorsun.

Hak ettin işte bunu” deyip bir tokat vurur,
Haklıymış gibi bir de tavır takınıp durur.

Bu tavır hocamızın çok ağırına gider,
İçinden “bu tokadın öcünü alayım” der.

“kabahatim yok iken bir tokat attın, niçin?
Gideceğim kadıya seni şikâyet için”

Diyerek mahkemenin yoluna revan olur,
Hakkını almak için çareyi böyle bulur.

Oysa ki tokat vuran kadıyla arkadaşmış,
Hoca’dan önce gidip, dava için anlaşmış.

Hoca’dan dinler kadı şikayet sebebini,
Biraz lakayt davranıp, yitirir edebini.

“şikâyetin bu mudur? Sadece bir tokat” der,
“Bir tokat etse etse, ancak on akçe eder,”

“On akçe versin sana. Helalleşip barışın,
Örnek olun çevreye, sulh yolunda yarışın.”

Bu cevap gitmez asla Hocamızın hoşuna,
“Gelmemiş olmalıyım ben buraya boşuna.”

Diye düşünen Hoca kadıya doğru döner,
“Kulağını yaklaştır, bir diyeceğim var” der.

Kadı Hoca’ya doğru yaklaştırır yüzünü,
Merak eder Hoca’nın söyleyecek sözünü.

Hoca iyi bir tokat atar arsız yüzüne,
Nükteyle devam eder şu ibretlik sözüne.

“Böyle dava mı olur, adamı etme deli,
Madem ki on akçedir bir tokadın bedeli

Sana havale ettim, hadi şimdi hoşça kal,
Alacağım akçeyi sen şimdi git ondan al”.

(23 Temmuz 2019)